yine bir "elem", yine bir "böğrüme böğrüme", yine bir "sol yanım" dizisi. eşimle seyrediyoruz ama ne hikmetse.*
dünkü bölümde dikkatimi çeken bir kaç şey oldu:
--spoiler--
1) Mine, pasaportunu geri istemek üzere Bülent inal'ın köşküne gitti.* Sonra adam içeri gitti döndü, "sana taksi çağırdım" dedi. Taksi parası Mine'ye mi kaçtı orada?
2) Mine hamile kaldı, sevgilisini Amerika'Ya yolladılar. Çocuk aslında Mine'den kaçmadı, Mine öyle sandı, bütün bu elemler, kederlerin temelinde de bu var di mi? Kız sevgilisine "neden gittin" diyecek? "neden beni bebeğimle yalnız bıraktın" diyecek falan. oğlan cephesinde ise durum güzel. aslında çocuk mine'ye deli gibi aşık, dönecek ona sahip çıkacak karakterde. bunu izleyici biliyor ama mine bilmiyor. güzel. e be arkadaş, msn? twitter? facebook? a.k her dakkası bu nanelerle geçiyor bu ülkenin? hani? nerde bunlar?
3) Bülent inal'ın zarları var... Onlar hiçbir zaman ustasını da, bülent inal'I da yanıltmadı. e be döşü kıllı, yapsana şöyle güzel bi kupon kendine... at zarları, üstüyse üstü, altıysa altı, ilk yarısıysa ilk yarısı...normalde böyle bi imkan versen ilk o gelmez mi aklına?