yıl 1996 ben ya orta 1 ya da orta 2'ye gidiyorum. Yağmurlu ve soğuk bir pazar günüydü. 8 dersten zayıf not alan bir öğrencinin en son istediği şey o gün okulda veli toplantısı olmasıdır değil mi? Evet o gün benim için talihsiz bir gündü. Sinirliliğiyle tanınan ve sinirlenince rocky 4 filmindeki ivan draga'dan farksız olan annem okul yolunu tutalı 2 saatten fazla olmuştu. Kız kardeşimle beraber aklımıza hasta numarası yapma fikri gelmişti. Senaryo hazırdı, ben yüzümü sıcak kalorifere yaklaştırarak ateşimi çıkarmayı başarmıştım. Küçük kız kardeşim ise plastik tasa su doldurup bir mendili ıslatıp alnıma koyarak ateş düşürme numarası yapacaktı. Beklenen an gelmişti. Kız kardeşim pencereden annemin geldiğini görmüştü( o gün havanın yağmurlu olması, annemin saçlarının darmadağınık oluşu ve yürürken sinirden kafasından çıkan dumanı kardeşim bana az sonra olacaklardan sonra söylemişti.) battaniye, yastık, ateş, üzgün kız kardeş, yerde duran su dolu tas kısacası annemi yumuşatmak için her şey hazırdı. Hasta olduğum için, annemin sınav notlarım için ve öğretmenlerin benden şikayetleri için bana kızmayacağına emindim. Beklenen an gelmişti ve ben numaradan inlemeye başlamıştım. Kanarya sesli zilimiz çaldı. kapının açılmasıyla annemin tiz çığlığını duymam bir oldu. " nerde ooooooooo? Nerde oooo?" kızkardeşim " anne abim hass.. " Diyemeden annem odaya daldı. Ben inlemeleremin şiddetini korkudan, daha da arttırmıştım. Annemin burnundan ve kulaklarından sinirden dumanlar fışkırıyordu. Gözlerinde adeta şeytanı görmüştüm. Hiç bir şey anlayamamıştım. Kapının çalması, annemin çığlığı odaya dalışı her şey 1 saniye içinde gerçekleşmişti. Yağmurdan sırılsıklam olmuş veli toplantısından gelen sinirli annem bağırarak " demek hastasın ha! Hastasınn! " diyerek su dolu tası kafamda kırmıştı. Şaka değil, gerçek. Tas paramparça olmuştu. O kadar sert vurdu ki vurduğu yer hala acıyor. Şimdi üniversiteyi bitirdim. Evlendim. Çocuk sahibi oldum. Branşımla alakalı iyi sayılabilecek bir işim var. O dayağı boşu boşuna yedim. Tasın kırılması yetmedi. Üstüne topuklu terlikle dayak yedim. Hayatım boyunca yediğim en sağlam ve en saçma dayaktı.