bir zamanlar vegas'ta bir gecede 400.000 dolar kazanmis bir adam vardi. bu adam bakara gibi oyuncunun kazanma sans yuzdesi düsük olan bir oyunda yapmisti bu parayi. oyunun gecesinde vegastan cikmasi gerekiyordu. fakat adam birden durdu. bir yere gitmeyecekti. silahini cikartip atesledi. gunlerdir yasadiği uykusuzluk sıkıntısını bir anda çözmüstü. beynine giren mermi ona hayati boyunca tatmadiği huzur vermişti. sonuç mu? bosanmis olduğu karisi geldi parayi aldi. onu alelacele vegasta bir çölde bulunan kabristana gömdürdü. bu adam ömrünün harcadiği her şeyi bir anda kaybetmişti. vegas'a sadece bir tesaduf uzeri gelmişti. geçerken ugramak gibi bir şey iste... butun değerleri yikilmis bir halde idi. geceleri uyuyamiyor uyku hapi aldiği vakit kabuslar görüyordu. kesinlikle dejenere bir kumarbaz değildi. sadece kaderine karşi bir oyun oynamiş ve kazanmisti. kendisi gecesi kayiplarla geçmiş kumarbazlarin birbirine anlattiği hikayelerde bir efsane oldu. belki basarinin boslugu belkide artik yapacak birşeyi kalmasindan dolayi bunu yapti. bunu kimse bilemez. komik olan hepimiz bir idam mahkumuyuz hayatta. her tarafimiz demir parmakliklarla cevrili. ve ölümü ne kadar ertelesek ve infaz ne kadar ertelense bir mahkum gibi yasamak zorundayiz. sorumluluklar falan filan... kendi savasini veremeyen bir neferiz. coluk cocuga karismis insan bir de vay vay. ömrü boyunca yuksek tempoda kosmak zorunda kalan maratoncu gibi oluyor. maratonu birakamazsin cunku hakem seni yallah alevlerin içine dehler. yaşarken azap cekersin istifa edersen ebedi hayatta azapin katmerlisini cekersin. varolmak buyuk bir ufunet ve sikinti. çünkü bu dunyada hayallere yer yok olmadigin bir insan olmak zorundasin. bazilari delirerek bu işten yirtiyor bazilari deliremeyerek azap cekiyor. eldekilerle yetinmek mecburiyetindesin. önce karakterin yamulmaya baslar sonra da yaşayan bir ölü olursun. gerçek kişiliginin üzerinde mezar taşina konan kuş misali öyle yasarsin gider. sonuç mu 2 metreye 2 metrelik bir toprak parçasi. belki okununan bir isim. bunu cabuklastirmak ne kadar kıcını yırtsan nafile. çünkü hayat gül gibi bacaklarina sarilir. 'güneş bize haram be usta' der durursun sonra...
önemli not: marifet ölmek değildir bu şartlara ragmen inadina ayakta durabilmektedir.