off...
oturdum yine seni düşünüyorum, sütümü yudumlarken.
sarışın, kumral, esmer...
hepinizi özlüyorum.
bırakıp gittiniz hepiniz, tek bir söz etmeden.
"bye bye happiness." bile demeden.
öyle bir an geliyor ki, gidenlerin ardından kalan parçaları toplayamıyorsun.
atamıyorsun veya, yığıyorsun bir kenara.
birikiyor, birikiyor, birikiyor...
bulaşık misali.
yer kalmıyor yeni bir bulaşığa.
biri gelip de yıkasa ya... "ya o da bırakıp giderse?" diye düşünmeden edemiyorum.
taşarsa diye korkuyorum artık.
zaman öyle bir geçiyor ki, pardon ya! öyle bir geçer zaman ki...
karşılaştığında her şey aynıymış gibi. duygular aynı, bakışlar, utanışlar, gözler...
ama ya kırgın ya kızgın oluyor bir taraflarım, adını koyamadığım.
şu taşar diye korktuğum şey...
aşık olmayı özledim be eski sevgililerim!
yeri geldi eski sevgiline -benden sonra ona dönmene rağmen- olan aşkını dinledim,
yeri geldi benden sonraki sevgilinle aran bozulduğunda moralini düzelttim...
aşık olmayı özledim be, size söylemekten çekinmiyorum.
olsun o kadar da hakkım.
hepiniz mutlusunuz ya amına koyim,
ben değilim. kimseye aşık olamıyorum lan sizin yüzünüzden.
insan aşık olacağı insanı seçer mi? seçerse adı aşk olur mu...
olmaz, ama şunu bilin ki sizin yaşadıklarınız aşk ise sikeyim öyle aşkı.
pardon ya! sikiyorlar zaten, ondan adı aşk.