Gene sapla samanın karıştırıldığı bir konuda daha birlikteyiz.
Burada konu çizilen karikatür nedeniyle müslümanlığın, allah'ın yada kutsal değerlerin korunması değil, müslümanlığ'a, allah'a, yada başkaca kutsal değerlere hakaret nedeniyle cezalandırma isteği de değil. burada tck'nın korumak istediği menfaat kamu barışıdır. zira Türk Ceza Kanunu'un 5. bölümü Kamu Barışına Karşı işlenen Suçları hüküm altına almıştır.
Bu bölümün Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama başlıklı 216. md. sinin 3. fıkrasına göre:
Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. denmektedir.
unutmayınız ki savcılık iddia makamıdır. bir suç unsuru görürse adı üstünde iddianame hazırlar ve mahkemeye sunar. yargılamayı ise mahkeme yapar.
Konuya dönecek olursak baruter'in hazırlanan iddianameye göre ceza alması için yaptığı fiilin "kamu barışını bozmaya elverişli olması" gerekmektedir. Hakim yargılama sırasında bu olguyu araştıracaktır.
şimdi baruter kamu barışını bozacak bir fiil işlemediyse abartmaya hiç gerek yok. bu durumda zaten yargılama beraat ile sonuçlanır.
tam tersine kamu barışını bozacak bir işe imza attıysa o zaman tck. hüküm altına alınmış olan bu konuda ceza almasın demek kimseye düşmez.
Bu madde tck olsun mu olmasın mı konusu ise ayrı bir tartışmanın konusudur.