kore'de devlet eliyle zenginleştirilen aileler yani chaebol, ülkelerinin çıkarına uygun olarak büyük bir yapılanmaya girdiler ve kore kaplanı'nı gücünün doruğuna çıkardılar. ilk başlarda japonya'dan teknoloji hırsızlığı yapmalarına ve çuvallamalarına rağmen günümüzde japonya'nın ve amerika'nın elektronik pazarındaki payını ellerinden almaya başladılar. bu gruplar ellerinde tuttukları milyarlarca dolarlık servetlerine rağmen hiç bir zaman kore halkından kopmadılar. mütevazi hayatlar sürdüler, kazançlarını topluma yansıttılar *. ülke sınırlarında satılan ürünlerinin tamamını yine kore'de ürettiler.
(bkz: hyundai)
(bkz: lg)
(bkz: samsung)
(bkz: sk)
(bkz: daewoo)
türkiye'de ise yine aynı amaçla devletten teşvikleri kapan sabancı ve koç aileleri kalitesiz ürünleri türk tüketicilerine kaktırarak sadece kendi kazançlarını düşündüler. sonuçta elin koreli'si teknolojinin parlayan yıldızına dönüşürken, bizim süper starlarımız(!) ikinci sınıf fason mal satan büyük bir milyonculara dönüştüler. işte bu sebeple başbakan da "yapacak biri bulunur/çıkar" diyerek yarı umutlu ama aynı zamanda gerçekçi bir konuşma yapmış bulunuyor. sözlük yazarlarına sorsalardı sanırız ki milli arabamızın üreticisi olarak şu iki isim öne çıkarlardı:
(bkz: kilimcinin kör oğlu)
(bkz: sarı çizmeli memet ağa)