sektörde çalışmaya uğraşan biri olarak yalanlayabileceğim düşüncedir.
o kadar bağımsızdır ki basın-yayın kuruluşlarımız başbakan ya da cumhurbaşkanı falan istedi diye işimizden olmayız.
şu an organize suç örgütü kurmaktan içeride yatan bir spor kulübü başkanı aradı diye işimizden olmayız.
başbakan "ya kovarsın ya da bilmem hangi bankana el koyarım" dedi diye işimizden olmayız.
kadınsak patronun yatağına girmediğimiz için kovulmaz ya da işe alınmazlık etmeyiz.
"sen de çok sert yazıyorsun" dendiğinde "kim ne karışır!" karşılığını verdiğimiz için işimizden.
tümüyle özel yaşantımızla ilgili bir konu paparazi denen ne idüğü belirsizlere yansıdı diye işimizden olmayız.
mafyanın adamlarınca kurşunlatılmayız.
akıl sağlığının yerinde olmadığı hastane ve mahkeme onaylı şeyhlerin müritleri dava açtı diye internet sitelerimiz yasaklanmaz; yıllarca mahkeme kapılarında sürünmeyiz.
"avrupa'yla aramızı bozuyorsun" denip dibine kadar gerçekleri anlattığımız programımız yayından kaldırılmaz.
istersek 50 yılımızı, sağlığımızı, canımızı mesleğimiz uğruna heder etmiş olalım tüm itibarımız yürütmenin başındaki ibişin dudaklarının arasında değildir.
