bugün en tehlikeli beyin formatlama aracı olarak televizyon bizleri tepkisiz, uyuşmuş ve sapıklaştırılmış bir nesil haline getirdi.
terör örgütü her gün kana susamışcasına asker ve sivil katlederken, şaşırtıcı derece tepkisiz kalmamız, bu ölüm haberlerine on saniye üzülüp daha sonra magazin ve dizi izlemeye devam etmemiz bizlerin ne hale geldiğinin göstergesidir.
"tühh yazık olmuş, Allah rahmet eylesin" diyerek üzerimize düşen vazifeleri yerine getiriyormuş sanmamız ne gariptir. bu katliamlar karşısında toplumsal yas ilan edeceğimiz yerde şaşırtıcı derece tepkimizi ortaya koyamıyoruz, bunu algılamıyoruz çünkü algımızı elimizden aldılar.
dünya'nın başka hangi memleketinde, bunca katliam yaşanırken televizyonlar insanlara magazin ve dizi pompalamaya devam eder ve toplum da bu olayları balık hafızasına sahipmişcesine ertesi gün unutabilir acaba.
"ne yapalım, hayat devam ediyor, üzülüpte onları mı sevindirelim?" diyenleri duyar gibiyim. oda tartışılır tabiki ne kadar doğru, ne kadar yanlış da, şu durum çok acayibime gitti;
daha dün ülkesinde 8 aylık hamile kadın teröristler tarafından katledirken ve daha niceleri katledilmeye devam edilirken, sol frame'de, yazarların penis boyunu ve kızların göğüs arasına çanta kemerini sıkıştırmasını tartışabiliyoruz.
doğru ya üzülüpte onları mı sevindirelim. hayat devam ediyor.