kürt sorunu için çözüm önerileri

entry40 galeri
    36.
  1. halkın kahir ekseriyeti acı çekiyor, ekmek davasını küçümsemiyorum, haddi zatında en önemlisi. ama biliyoruz ki on yıllardır, bir lokmadan ziyade can derdinde insanlar. sokakta yürürken, işte, okulda, hastahanede, kahvenin birinde sohbette, hissedilmemesi imkansız tedirginlik.
    köyde, mezrada, kasabada, şehirde duman tüten, aş pişen evlerde anneler, en çok da anneler gözünün önünde büyüyen evlatlarından, geleceklerinden tedirgin. yarın öbür gün asker olacak, kızı evlenecek kim bilir kocası askere gitmemiş sırada, sırada o kadar tedirginlik, lokma geçe mi boğazdan, zoraki.
    evler cepheye, sınıra uzak değil,iç içe geçmiş. haberler lokma gibi büyür, kulakları sağır eder. çatal havada kalır spikerin elinde kağıt. belki oh çekerken evladıma bir şey olmamış diye, masum, komşuda feryat çığlık.
    biri çıkıyor adressiz kurşun olur muymuş. heyhat, nasıl bir ifade. soğuk, ölüm olacak ama ölecek belli olacak. kim, kim bu ölecek insan, kadın, erkek, çocuk kim. defterine bakacak, fatmadan doğma mehmet. böyle kavga, kavganın ifadesi olmaz olsun, kahretsin.
    sorun, elbet sorun. ama sorun akademik pespayelikte meze olmasın.
    herkes acının çıkmazında konuşuyor. çıkmazlar berbattır. insanı boğar, ifadeleri ifadesizleştirir. yakalım, yıkalım, ölümse adresli olsun, devlet sussun, herkes sussun silahlar konuşsun. kimin kalibresi üstün, o kazansın. neyi kazanacaksın, sorgusuz sualsiz, adressiz ölümler, adresli bombaların infilakı, elinde ne bırakır sanırsın. kimsenin ama kimsenin kanlı eli, suda yunmaz, parlamaz, piri pak olmaz. sızar o kan lokmadan, öpüp okşadığın sevdanın yanağından.
    biz, yani sıradan insan, tedirgin insan masumuz. yakalım derken bile. çünkü bilmiyoruz, ne oluyor habersiz, çılgınlaşmış halde tedirgin insan. sakin ol demeye utanıyorum artık, kollarına bırakılmış evlatların cansızlığına feryat anaları gördükçe. stadyumda kurşunlanmış, otomobilde parçalanmış umutlar, nefesimi boğuyor, bardak artık taştı taşacak.
    mücadeleyi anlarım, kavga insanlık kadar eski. kimbilir bazen kavga, her iki taraf içinde anlamını yitirebilir, kavganın hedefleri kavga içinde gölgelenebilir. ama kavganın bile aşamayacağı hudutlar vardır, aşılmaya başlanmış gibi.
    efendim dünyanın her yerinde böyle oluyormuş. tekrarlar her zaman doğru olduğu için tekrarlanmış değildir. açlık insanlık kadar eski. bırakalım tekrar etsin, insanlık geberene kadar.
    çözüm insanlık değerinin, can bahasının hatırlanmasına havale edilmiş. dilerim güzel melekler kan perestlerin kulağına, siz insansınız fısıldar, fazla geç olmadan.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük