15-20 yıllık sağlam bir efes taraftarı olarak, efes'e bin bastığını rahatlıkla söyleyebileceğim bira markasıdır efendim.
efes kendini anormal derecede bozmuştur. bunu kendiniz de test edebilirsiniz. bir akşam 3 ya da 4 şişe efes için. ertesi sabah saat 7 gibi kalkıp işe gitmeyi deneyin. bir de aynı testi, 5 şişe tuborg'la yapın. farkı göreceksiniz.
aslında aradaki farkın bilimsel açıklaması da var. bilindiği üzere efes, biraya glikoz şurubu katmakta. tuborg ise, son zamanlarda her yere-şişeye, reklama, nereye bulursa-yazdığı gibi yüzde yüz malt kullanmakta, glikoz şurubunu ürününe katmamakta. bu da başta pankras kanseri ve karaciğer rahatsızlığı gibi birçok olumsuz duruma karşı korunaklı bir saha sunuyor.
farkın sebeplerinin ikincisi ise, bir gıda mühendisi arkadaşımın arkadaşından (bkz: bir arkadaşım ekolü) duyduğum şey. efes, ucuz olsun diye biranın asitliğini nötralleştirmek için sülfrik asit kullanıyormuş. tuborg ise laktik asit kullanıyor-laktik asit, süt asidi, ayrıca oksijensiz solunum durumunda kaslarda biriken yorgunluk atığı. kısacası, efes mide dışında vücuda uymayan bir katkı kullanıyor, tuborg'sa vücudumuza çok fazla yabancı olmayan, kan yoluyla atılabilen bir katkı kullanıyor.
görüldüğü üzere, artık efes'in tahtı zorlanmaya başladı. tuborg yüzde yüz maltla kasıp kavuruyor. ayrıca efes süperdir falan diyen ergenleri, bugüne kadar yapmadıklarını tahmin ediyorum, haftada tek oturuşta 10 bira devirdikten sonra görmek isteriz.**