güneş tutulması ve tarih

entry3 galeri
    3.
  1. milattan önce 1552 yılı yaz aylarında (sanırım birinci zidanta dönemi olacak) tuthaliya isimli bir hitit genci nesa şehrinde küçük bir yaz elması ağacından topladığı elmalar ile evin yolunu tutmak üzereyken, havanın yavaş yavaş kararmaya başladığını, fakat hiç bulut olmadığını fark eder. o güne kadar tuthaliya hiç güneş tutulmasına şahit olmadığı gibi, kimse de böyle bir doğa olayından kendisine bahsetmemiştir.

    ne yapacağını şaşıran tuthaliya önce hızla şehre doğru koşmaya başlar. fakat o hızlanıp şehre yaklaştıkça havanın biraz daha karardığını farkeder. topladığı elmaların gök tanrısı tarhu' ya ait olduğunu düşünür ve topladığı elmaları elma ağacının yanına tekrar götürerek siu siu (tanrı ey tanrı) diye haykırır. tanrının kendisine hiçbir cevap vermediğini görünce heybesindeki yaz elmalarını ağacın dibine boşaltır ve koşmaya başlar.

    eve döndüğünde artık hava aydınlanmıştır. tuthaliya elmaları yerine geri bırakarak büyük bir iş yaptığını düşünse de, tüm şehir hala güneş tutulmasının şokundadır. kral zidanta şehrin dört yanına çığırtkanlar gönderir ve güneş tanrısı arinna için her evden bir kurbanlık hayvan adanmasını emreder.

    oysa tuthaliya; havanın kararmasına tanrının sahip olduğu elmaların izinsiz toplanasının sebep olduğuna emindir. üstelik elmaları tanrıya iade etmiş ve gök tanrısı tarhu' da kendisine güneşi tekrar göstermişir. bu olayı insanlara anlatmaya çekinse de, yaşlı annesi ile beslediği üç keçiden birini kral zidanta' nın sarayına götürmeye gönlü razı olmaz.

    şehrin sokaklarında idam edilmekten korkan ahali evinden getirdiği koyun yada keçiler ile sarayın yolun tutmuşken, tuthaliya yalnız başına hızlı adımlarla ilerlemektedir. nihayet sarayın önüne gelir ve saray muhafızlarına kral zidanta ile konuşmak istediğini, kendisine önemli bir olaydan bahsedeceğini söyler.

    kralın yanına çıkmasına izin verilmeyen tuthaliya, vezir ile görüştürülür. vezir durumu büyücülere anlatınca büyücüler; bu tanrıların bize gazabıdır diyerek ellerindeki ucuna deri şeritler bağlanmış sopaları tanrı heykellerine doğru savurarak öne eğik bir şekilde heykellerin dibinde ağlamaya başlarlar.

    tuthaliya korkmuştur. olay krala da anlatılır. kral bu duruma çok sinirlenir. artık kralın izni olmadan ülkenin hiçbir yerinde izinsiz meyve ve sebze toplanmayacak, ava çıkılmayacaktır. tanrıların sevgisini kazanmak için tuthaliya büyücüler tarafından yaz elması topladığı ağacın altına götürülüp dualar eşliğinde göğsü yarılarak kalbi çıkarılır. akan kanlar ağacın dallarına ve gövdesine sürülür. kalbi ağacın dibinde bir yere gömerler. tuthaliya' nın cansız bedeni birkaç gün elma ağacında asılı kalır.

    o sene içerisinde krallık askerleri tarafından izinsiz av yapan bir kaç hititli daha öldürülür. bu uygulama zidanta' nı oğlu amunna' nın babasını öldürerek tahta çıkmasına kadar devam etse de, bir süre sonra unutulur.

    evet belki de böyle bir hikaye yaşanmıştır. ben yazarken yaşamış kadar oldum. umarım yaşanmamıştır. kendi hayalim vicdanıma dikenler batırmaya başladı bile.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük