bir nisan şakası yapan müslüman olamaz

entry5 galeri
    1.
  1. önyargılarla dolu toplumumun önyargılarla dolu sevgili kardeşim. öncelikle kendimi tanımlayayım ki daha başlığa tıklarken ki olan hislerine biraz olsun su serpeyeyim.

    derin nefes al, rahatla ben şakirt değilim. ya da gerici. sadece senin cehaletine ışık tutmak istiyorum.

    lafa girmek gerekirse:

    Bir nisan şakalarını hepimiz yapıyoruz. bir nisan günü sanki özel bir günmüş gibi? belki de evet özel bir gündür. ancak hangimiz bu günün özelliğini biliyor?

    bir nisan günü ne oldu? ve bu gelenek nasıl doğdu?

    bundan yüzyıllar önce ispanya'daki son emevi kalesini haçlı orduları kuşatmıştı.
    Kış yaklaşıyordu. Ve haçlı komutanlar kaleyi böyle giderse alamayacaklarını fark etmişlerdi.

    Kalede ise müslümanların da durumu farklı değildi. umutsuzdular. karşılarında çok güçlü bir ordu vardı. ancak şehit düşene kadar savaşmaktan başka şansları yoktu. ve bundan da çekinmeyeceklerdi.

    Haçlı ordusunun generali kaleyi bir hileyle ele geçirmeye karar verdi.

    ve o gece kale önüne beyaz bayrakla geldi. atından kaledekilere bağırdı.

    "Eğer bu teslim olursanız bu akşam size hiçbir zarar vermeyeceğim!"

    kaledeki müslümanların içinde bir umut belirdi. belki kurtulabilirlerdi. afrika'ya geçip orada yaşayabilirlerdi.

    hep birlikte karar verdiler. ve teslim oldular.

    ertesi gün ise manzara çok farklıydı.

    kaleyi teslim alan general askerlerine dönüp:

    "hepsini öldürün!"

    emrini verdi.

    müslümanların komutanı generale öfkeyle baktı ve sordu.

    "söz vermiştin sen sözünde durmaz mısın?"

    "bir nisan"ın kaşifi olan haçlı generali cevap verdi.

    "ben size dün akşam için söz vermiştim bugün için bir şey demedim."

    bütün müslümanlar en ufak bebeğe kadar katledildi.

    ve o günden beri bütün hristiyanlar arasında bir nisan hile günü gibi kutlanmaktadır.

    biz de modernleşmeyi taklit sanarak ulu önder atatürk'ün dahi "öz her zaman bizim içimizden çıkmalıdır." düşüncesine katılmaksızın ya da bilmeksizin avrupa'nın esiri olmuş durumdayız.

    dilimiz ölüyor. türkçe can çekişiyor. hızla yabancı kelimeler dilimize girerken, üstüne üstlük toplum olarak da bölünüyoruz. ve avrupa zihnimizi televizyon programlarıyla, verdiği borçlarla hala zehirliyor.

    sizce sadece bir nisan konusunda mı böyleyiz? peki ya robin hood?

    bu kişiyi hepimiz kahraman olarak biliriz değil mi?

    Robin hood haçlı seferlerinde anadolu'ya gelip müslüman köylerini yağmalayıp ele geçirdiklerini hristiyanlara dağıtan bir lorddu.

    ve biz onu zenginden alıp fakire veren adam olarak tanıdık.

    dünyanın en çok televizyon izleyip, en berbat eğitim sisteminde körelen ve en az kitap okuyan canım milletim.

    umarım bir gün herşey tersine döner.

    eğer okuduysanız ve saygı gösterdiyseniz teşekkür ederim.
    0 ...