sam amca, belki de elinde bulunan tüm ekonomi kurmayları ile birlikte, dünya ekonomisinde yaşanmakta olan ve kronikleşme eğilimindeki krizi, önce yönetme ve nihayetinde ise sonlandırma mücadelesi içerisinde.
- fakat olmuyor!
örneğin, abd'de sosyal piramidin alt ve orta bölümünü oluşturan %75'lik insanların pastadaki payı %25'leri bile bulmazken, üst bölümdeki %25 nerede ise pastanın %75'ini götürüyor. çok ilginçtir! bu %25'in sadece %8.5'u ise %75'in %60'ını. bunu gören sam amca çözümü, varlık vergisi koymakta buldu ama o da yaraya merhem olacak gibi değil zira, orta ve alt tabaka da sendikaların sağladığı geniş sosyal haklar ile rehavete alışmış, üretmekten çok tüketme moduna geçmiş durumda. ucuz işgücü sağlamak üzere, çinli, filipinli, malezyalı, hint ve pakistanlı işçilerin hizmet sektöründe çalıştırılması da palyatif bir çözüm olmakla kalmıyor, çalıştırılan işçilerin çoğu kaçak olduğundan hem istihdamı engelliyor hem de vergi kaçağına yol açıyor.
diğer batılı ülkelerde de durum, üç aşağı-beş yukarı aynı. ispanya, yunanistan ve hatta italya gibi avrupa birliği ülkeleri nerede ise iflasın eşiğine gelmiş durumda. çünkü ürettikleri ile tükettikleri arasında denge kuramaz hale geldiler. haftada 25 saat çalışıp yıpranma tazminatı alan ve her yıl kanarya adalarında 1 ay tatil yapmayı düşünen bir orta sınıfla bu iş nereye kadar gidebilir ki?
- kapitalizmin böyesi tıkanma durumlarında alışıla-geldik ve sonuç alıcı bir çözümü vardır; geniş kapsamlı bir savaş!
gölgesini satamadığı ağacı kesmekten çekinmeyen bir zihniyet; savaştan ve onunla yaşanılacak felaketlerden neden çekinsin ki?
üstelik;
- başta alt gelir gurubuna, yani kapitalistlere göre; 'ayak takımına mensup insanlar' ölecektir,
- sendikalar sayesinde elde edilmiş haklar askıya alınacaktır,
- çalışma saatleri artırılacak, ücretler düşürülecektir,
- 'memleketin için', 'milletin için', 'devletin için' şeklinde başlayan resmi sloganlar sokakları süsleyecek ve elbet 'vatan sağolsun' şeklindeki karşılığını bularak, sefalet içerisinde de olsa milli birlikler ve beraberlikler sağlanacaktır.
- yeni birleşmiş milletler ve yeni nato, savaş galibi devletlerin önderliğinde, yepyeni karar organları, veto yetkisine sahip yeni devletleri ile yeniden kurulacaktır.
- ölen-ölecek, kalan sağlar kapitalistlerin olacaktır.
bu süreçte;
- milyonlarca insan; ya ölecek, ya sakatlanacak, ya da kaybolacak,
- milyonlarca çocuk; annesiz-babasız kalacak,
- milyarlarca dolarlık tesisler yakılıp, yıkılacak,
- paha biçilemez değerdeki sanat eserleri, kütüphaneler, üniversiteler yerle bir olacak,
- doğa; yanan ormanları, kirlenen nehirleri, kontrol edilemeyen atıklarla baş-başa bırakılacakmış,