bu akşam 18.adana altın koza film festivali'nde katıldığım galasında çok büyük umutlarla girdiğim salondan çok büyük hayalkırıklığıyla çıktığımdır..bu büyük beklentimin sebebi de kesinlikle sonbahar gibi bir şahane yapıtın arkasından daha da iyi bir şey beklediğimdir.. fakat filmde göze çarpan değil de göze adeta sokulan detaylar,dialoglar -ki bu dialoglar başroldeki iki karakterin seyirci önünde verkaç yapmasından ibarettir- filmin anlatmak istediği dönemden bizi istemesek de uzaklaştırmıştır. örneğin diyarbakır'daki gencin evindeki duvarlarda yol filmi afişinden tutun da nazım ile ilgili neredeyse liseli gençlerin çektikleri kısa film dialoglarına varıncaya kadar beklemediğimiz ama kesinlikle üzüldüğümüz bir film olarak filmografimizdeki yerini almıştır..