geçmiş zaman içinde, kalbur saman içinde... benim de vardı böyle bir dallama. hafif kırıktı zaten. o yüzden fazla coşmuyordum. yoksa bizim hatunla sarmaş dolaş her daim. hatunla ne zaman kapışsak, gider anlatırdı bu ibnemsiye. laf da söyletmezdi yavşağa. "kankam, kankam" deyip dururdu. "s.kecem kankanı da, seni de" diyecek olurdum ki; bunu dediğim zaman, içerikteki "seni" ibaresinin zora girmesinden tırstığım için susardım. sonra, benim hatunla ayrıldığım bir dönemde, bu kırık, bunların şirkette çalışan birini ayarlamış benim kıza. geldi, söyledi; yeni biriyle tanıştığını, kankasının ayarladığını falan. "kankama kızma. sana bir gıcığı yok. ama bana uygun olmadığını düşünüyor. çok üzüldün mü?" gibi salak bir soruyla karşıma dikildi hatun. "s.ttirin gidin aq" dedim, kurtuldum ikisinden de.