robert de niro, kkevin bacon, brad pitt, dustin hoffman gibi bi kadro olunca izlemeyeni dövüyolarmış...
evvela hayatımda bi eksiklik hissettiriyo okumayanlar için film, monte kristo'yu okuma kadarı alıyo peşi sıra. filmin gaza getirdiği yok bu konuda, salt olarak bi insana yapılan kötülüklerin karşılığının düşünmeden yekten verilemeyeceğini. bekleyerek en uygun anda, gereken derecede gün gelir devaran döner şekliyle hakedeni karşı tarafa vermeyi anlatıyor.
ıslahevinde çocukların ağr derece sapıklıklara maruz kalması, artık biri de görsün şu çocuklara yapılanı diyerek sinirlenmeye yol açıyor.
ve o şerefsiz ıslahevi gardiyanlarından intikam alma zamanı geldiğinde, bi an kararsızlığa düşüyor çeteden biri, diğer arkadaşının verdiği ''hala uyurken ışığı açık bırakıyor musun?'' cevabıyla insanın yapılanları asla unutamayacağı, gün be gün uygun anı kolladığının kanıtı..
film intikamın tillahı diyebilirim fakat kore filmi tadında işkencesiz, kanun önünde legal yönüyle bi hesaplaşma, alt etme.. bi old boy mu? değil, sonu şaşırtmıyor ama intikamın hakkını da veriyor.. kore filmlerinde intikam denildiğinde kesme, işkencenin en dik manyaklığı burada yok. fakat amerika'nın işkence ideası hep aynı, burada da bu aynılık var.
zaman kaybı olmayacak özünde zeki film ama çalışmıyor.* kalbini kırmamak lazım.**