Ailenin çocuklar arasında 'büyükten küçüğe' ya da 'küçükten büyüğe' gibi sıralamalara kalkıştıkları zaman hiçbir zaman birinci* olamayan evlat.
Eğer konusu geçen ortanca cocuk 3 kız cocuklu bir ailenin ortancasıysa, cok buyuk gorev ve sorumluluklarla dogmus demektir. Cunku 1. cocuk olan abla ilk evlat ve ilk kız evlat oldugundan ustune fazlasıyla titrenir, dısarıdaki hayatın vahsi yanları dusunulerek kendisine bircok kısıtlama getirilir. Farkına varılmadan urkek, cekingen ve 'kısıtlamanın getirdigi ozgurluge' sıgınmıs bir cocuk yetisir. Bunu goren ortanca cocuk da ailenin bu tutumuna maruz kalmamak icin basına buyruk ama yaptıgı herseyin de arkasında durarak ebeveynlere farklı bir bakıs acısı kazandırır(hayata ve cocuk buyutmeye karsı). Ebeveynler, ilk cocukta yarattıkları hasarlar sonucu olusmus hatalarla ve ortancanın getirdigi yeniliklere uyum saglamakla ugrasırken kucuk cocuk kendi kendine buyuyuverir.
Bu yuzden bu kız kardesler uclemesinde en cok kendi ayakları uzerinde duran ve rahat donemler geciren, kısacası en karlı cıkan cocuk en kucuk olandır.