20 eylül 2011 ankara patlaması

entry111 galeri
    79.
  1. öyle bir ülke de yaşıyoruz ki alev almış bir tüpün balkondan atılması ile olmuş olsa bile bu olay ki bence dış mihraklı bir bombalama olayıdır, dış mihraktan kastım da bellidir ama tüpten bile olsa şaşırmayız. öyle de saçma sapan, öyle de kuralsızlık ve aymazlıkların olduğu bir ülke burası. terör ayrı bela, vatandaşın ve devletin bir türlü eğitilemeyişi ayrı bela. hollanda'da iken türkiye'de bir ayda yaşanan olaylar, haberler bir senede yaşanmıyordu. burada öyle bir haberler ve olaylar gündemi var ki hangi birisini düşüneceğine, hangi birisine üzüleceğine şaşırıyor insan. ben artık tepkisiz oldum. ankara'da patlama haberi oluyor hemen "iki gün sonra unuturuz" diyor içsesim. "boşver okuma detayları, ankara çok uzak zaten". e ama bir devletin en önemli görevi vatandaşının huzurunu sağlamak değil mi? ben, beni geçtik çocuklarım güvenli bir şekilde sokağa çıkamayacak mı? kadınlar güvenli bir şekilde dolaşamayacak mı sokaklarda? bir de bu güvensizliğinin üstüne terörü ekleyince nasıl bir ülke burası? imkanı olanın çekip gideceği, imkanı olmayanın es kaza ölmeden evine dönünce dua edeceği bir ülke mi?
    türkiye'nin dış politikada yıldızı parlamış, ekonomi şöyle iyiymiş, 2023'te lider ülke olacakmışız...ya iyi de huzurum yok ki benim, can güvenliğim yok ki! napim ben yıldızımın parlamasını, saçma sapan iyimserlik gazlarını.
    diğer taraftan hiç ihtimal vermemekle birlikte camdan atılan alev almış tüp söylentilerine bile hadi oradan diyemiyorum. bu zamana kadar yaşadıklarım, gördüklerim bana dedirtmiyor böyle bir şey. diyelim ki tüpten olsun bu patlama, o zaman kader mi diyeceğiz, teröristlerimiz cici çocuklardır zaten bizim, yapmaz öyle şeyler mi diyeceğiz, geçmişte yaşananları unutarak. terörse nasıl bir barış gelecek bunun sonunda; beni, çocuğumu havaya uçurmaya çalışan bir adamla nasıl komşuluk yapacağım, nasıl birlikte çalışacağım? napicaz be kamil* diyorum sadece ve bir sonra ki gündemimiz için gün sayıyorum.
    0 ...