sözlük yazarlarının itirafları

entry163115 galeri video563 ses32
    34206.
  1. cihangir'de * sanatkarlar parkını bilen bilir. hemen üst tarafında yol kenarına masa sandalye atılmış küçük cafemsi bi yer var. agâh özgüçün "bütün filmleriyle yılmaz güney" kitabını aldım, deniz manzarası, çay ve sigara eşliğinde okuyordum kitabımı. derken mekanda masalar tamamıyle dolmuş. 2 tane turist kız geldi. oturabilir miyiz? diye sordu. tabi ki dedim. çat pat türkçe biliyor bi tanesi . oturdular masaya konusuyorlar. aralarında sanırım dedikodu yapıyorlardı. ninelerimiz gibi bazen birbirlerine yanaşarak sessizce, bazen de kahkahalar atarak sohbetlerini koyulaştırıyolardı. o sırada karşı masadan kalkan 2 kişiden oluşan bir grup daha yanımızdan geçerken bizim masaya baktı. arkadaşlarmış meğer. elin alamanına bak sen. sanki berlin'deler de birbirlerini goruyorlar, şansa bak sen. tek başıma otururken yanımda 4 tane turist kızla birlikte oldum bir anda. yoldan geçenlerin "ibneye bak almış 4 tane hatunu götürüyo" diye düşünmeleri pek muhtemeldi. ancak durum cok farklıydı ve ben konusulanları hic anlamıyordum. ingilizce olsa amenna. ama doğal olarak almanca konusuyorlardı.

    neyse aradan yaklasık 3 saat gecti. diğer masalar bosalmasına ragmen aynı masada oturmaya devam ettik. benimde hosuma gitti acıkcası. bir anda bir sessizlik oldu. sanırım konusacak konu kalmamıstı. benim için bağlantıyı kurmak adına bulunmaz bir fırsattı cunku muhabbet bir basladı mı uzun uzun konusuyorlardı. birden atladım ve sordum yarım yamalak turkce konusan kıza.

    - türkçe biliyor musunuz?

    + aa * evet ben biraz biliyor turkçe ( u harfiyle yanlız)

    sonra sohbet sohbeti açtı. meğer erasmus için gelmişler türkiye'ye. daha önce de 1 sene kadar yaşamış istanbul'da ve çok sevmiş. erasmus için de istanbulu seçmiş bu sebeple. medya üzerine bir bölüm okuyormuş ve işsizlikten bahsediyor. almanya'da da durum pek farklı değilmiş. konuşması çok hoştu. hani, 3 yaşındaki cocuklar bazı harfleri soyleyemeden konusur ya, oyle seker konusuyordu. baya konustuk. hepsini anlatmıcam sana sozluk. özel denen bisey var. bu arada adı angelika imiş. nasıl yazıldığını bile bilmiyorum.

    sonra tam masaya çay geldi. çayı içeyim derken, sakarlığımdan dolayı döktüm. ve rüzgarı bahane gösterdim. hem sıçtım hem sıvadım yani. ben taşşak geçeceklerini sanarken, çantasından cıkardı pecetesini bana uzattı ve ben silerken bi de elimden tutmasın mı. ulan bir dur kızım. tamam hoşsun güzelsin de ne bu acele. masayı sildik ve 10 dk sonra kalkacağımı soyledim. biraz daha oturmamı istedi ama bir iş yemeğine katılmam gerektiğini soylerek ( sallayarak ) ayrıldım. bana yine gelecek cumartesi aynı yer ve aynı saatte orada olacagını soyledi. ulan tam türk filmi amına koyim. bende memnuniyetle geleceğimi söyledim.

    şimdi sözlük etrafımda onca kız varken ben gidip alman kızına mı aşık olayım. hayır ayrım falan yaptığımdan da değil. ama ne bileyim, farklı bir macera olacak galiba. o da eğer gelirse.
    4 ...