bir, üç beş koyunlu cümledir ki bütün gündür kulağımda çınlıyor. üç beş koyunu gütmekten aciz olanlar devleti yönetemezlermiş. aklıma nazım geliyor; koyun gibisin kardeşim, gocuklu celep kaldırınca sopasını, sürüye katılıverirsin hemen, ve adeta mağrur koşarsın salhaneye... şimdi çok saygıdeğer insan başbakanın söylediği bu koyunlu cümleden hangi payları çıkarmamız gerekiyor acaba? kendisi kasımpaşada hangi otlakta koyun güderek bu eşsiz devlet tecrübesini kazanmıştır? acaba başbakan olma yolundayken etrafında meleşen ağlaşan sürüsüyle mi bu tecrübeye sahip olmuştur? yaradılanı yaradandan ötürü seven zihniyet, ilk fırsatta karşındakini beğenmeyip hor görmek neyin nesidir? her şeyi siz bilir her şeyi siz yaparsınız, siz neymişsiniz be abi... artık şüphem kalmadı, ben şimdi başbakanımın da ısrarı ile iki kişiden biri koyundur diyebilirim gönül rahatlığıyla.*