okul sonu semineri ve eylül başı seminerlerinin üç ay tatili 15er günden bir ay eksiltiyor olması üç ay tatili çok da kısaltmaz.
öğretmenlerin halk nezdinde gene de üç ay tatili vardır. ve de memuriyet garantisiyle bu işe girmek isteyenlerin nezdinde.
burada bahsedilen şey, kapı aralanmak istenen şey öğretmenlerin eğitimle uğraşırken mesleki tükenişe maruz kalması ve kendilerini mesleki açıdan yenilemek için hiçbir çaba içerisine girmemesidir.
sayın ömer dinçer bundan önceki mesleki performans projesinde bir tür sınavdan bahsediyordu ki yanlış hatırlamıyorsam bu sınavı geçemeyenin meslekten atılmasından/çıkarılmasından bahsediyordu.
her şeyi kolay yoldan insanların sırtına atıp da onlara hiçbir şey vermeden onlardan yüksek bir başarı beklemek bizim devlet babanın hep yaptığı şey zaten tıpkı ailelerimiz gibi.
üniversitelere dershanelerle, kpss'ye dershanelerele hazırlanıyoruz. sözde devlet bize eğitim veriyor.
devlet kendi çocuğunu eğitecek kendi istikbalinin ikbalinin sigortası olan çocuklarını yetiştirecek elemanlarının zaman içerisinde elbette kalitesini sağlam tutmak zorunda ama bunu hep yaptığı gibi hiçbir eğitim sürecine tabi tutmadan sınavla yapmaya çalışırsa dimyat'a pirince giden adama benzer sonu.
bu arada birileri ömer dinçer'e destek çıktığımı falan yazmış, ben o adama zerre kadar sempati beslemem, günahım kadar sevmem kendisini.
