(#13196799) maalesef "felsefe" denen girift nosyonu hakkıyla kavrayamamış yazar. çabasına saygı duyuyorum, önerdiği kitabı -her ne kadar okumuş olsam da- teşekkürle karşılıyorum ama yeni bir "ufka" ihtiyacı olduğu da aşikar.
evvala şunu belirteyim; "özgürlük" mefhumunu hiçbir zaman din eksenli tanımlamadım. yazımı daha dikkatli okursa "özgürlüğün" din ya da dinsizlik üzerinden şekillendirilmemesi gerektiğini belirttim. (#13196602) no'lu entryimde tam olarak demişim ki; << bunun için olaylara bakarken inandığınız paradigma çerçevesinden değil felsefi çerçeveden bakın. >> çok açık şekilde felsefi konuların inandığımız doğruların üzerinden tanımlanmaması gerektiğini, "subjektif inançlar" üstü bir bakış açısıyla olaya yaklaşmamız gerektiğini savunmuşum. o halde hakkımda yaptığı -din eksenli düşünme ve tanımlama- eleştiri son derece haksız.
eleştiri yanlış yöne gitmiş. kanımca o eleştirinin asıl hedefi kendisi olmalı. zira özgürlüğü açıklarken tamamen pozitivist ve ateist bir paradigmayla meseleyi yorumlamış. kendisine göre özgürlük "kur'an-ı kerime inanmamak" olabilir, bana göre de özgürlük "kur'an-ı kerime" inanmak. ancak bu kişisel bir meseledir ve felsefi bir ekol ekseninde de savunulabilir. ancak yalın bir "özgürlük" tanımına da ihtiyaç vardır. bu yalın tanım için imanını, tanıma katmaması gerekir.
kendisine kitap-makale falan tavsiye etmiyorum bence yazıları daha dikkatli okusun.