mevzu bahis ettiğim kızımızın eylemi, on sekiz yaş sonrasına aittir.
iki şık söz konusu;
1- kızımız iradesi hilafına kapatılmıştır, her yaş için sakildir, ama on sekizinden sonrası tam bir dayatmadır. kötüdür.
2- kızımız özgür iradesiyle kapanmıştır.
iradesinin dayandırdığı saiki düşünmeden önce cevabı verilmesi gereken soru, böyle bir iradeyi koyabilir mi, yani kızımızın özgürlüğünü tanıyabilir miyiz, tanımalı mıyız.
kızımız her türlü zorlamaya karşı kapanabilir, veya kapatılmaya karşı koyabilir. başarır mı; bu, sorunun, sorunsalın konusu değildir. sonuçtur, olasılıkları barındırır, her baş kaldırı gibi.
yolda yürürken rastladığımız kapalı bir kız için, vah zavallı, kim bilir kimin zoruyla örtmüş saçını başını diye düşünürsek, düşünüyor isek, özgürlük sorunsalına yaklaşımımızda sakatlık vardır, topal ördek metaforu tam da uygundur. bir kızın iradeyle özgür davranacağına ihtimal vermiyoruz demektir. sonuç, yüzde ellisi köle bir toplumuz, bunu ifade etmesek de, örtük, gizli, kapalı kabul etmiş oluruz.
yolda yürürken rastladığımız kapalı bir kız için, nasıl da yakıştırmış, şu endama, güzelliğe bak diye geçirirsek içimizden, özgürlük sınavından on numara mezunuz demektir.
iç geçirirken düşünceler size ait, sizin özgür kanaatiniz.
kızımız üstelik iradesini ortaya koymaya gayret ederken sadece çevresiyle değil, emniyet güçleriyle de cebelleşiyor. her adım da sivil, resmi güç aç, şunu yapamazsın, giremezsin, okuyamazsın, mezuniyet törenin de liyakat alamazsın, saçından başından çekilirsin, ne hazin.
tasvip ettiğim için değil sadece garipsediğim için söylüyorum. rahmetli ozan ahmet kaya bir toplantıda lince maruz kalmıştı. öldükten sonra yaptıklarından utanç duymayan kalmadı. özürler medyayı sardı.