dünyalar güzeli bir kadın varmış zamanında.. öğretmenmiş, bir sürü minicik öğrencisi varmış.. anneymiş, düşünmeden her şeyi yaptığı bir kızı varmış.. ablaymış, ona tapan bir kız kardeşi varmış..
bir gün göğsünde bir kitle olduğunu farketmiş bu kadın. ama nedense gitmemiş doktora, önemsememiş. bir yıl geçmiş aradan, aklına gelmiş şu kitle. " gidip bir kontrol ettireyim " demiş. biyopsiye girmiş kadın..
biyopsi sonuçları açıklandıktan sonra annesiyle kız kardeşinin yanına gelmiş, " bir şey söyleyeceğim size ama sakin olun. " demiş. ve sonra yıllarca unutulmayacak o cümleyi kurmuş kadın.. " kitle kötü huylu çıktı. kansermişim. "
kız kardeşi o an bina yıkılmadan da tavanın düşebileceğini anlamış. tavan onun üstüne çökmüş tüm ağırlığıyla, kalkamamış altından kıpırdayamamış. bağırmak istemiş ama çıkmamış sesi.. benim ablam kanser olamaz ki demiş, yaklaşamaz ona kanser yakışamaz.. hiç bir zaman kabul etmemiş ablasının kanser olduğunu, ameliyata girdiğinde bile..
ve ablası, o dünya güzeli kadın.. bir yıl boyunca direnmiş. annesi, kardeşi, kızı, kocası üzülmesin diye bir kere bile ağlamamış, asmamış suratını. " evet kanserim, ama geçicek. " demiş hep. o umut vermiş insanlara..
göğsünü almışlar üzülmemiş, o dalgalı güzel siyah saçları dökülmüş " kellik de yakıştı bana. " demiş. yıllarca sürmüş tedavisi, yorulmamış hiç.. ya da yorulmuş da belli etmemiş..
ve kurtulmuş, bitmiş kabus.. hala dünyalar güzeliymiş kadın, hep de öyle kalacakmış.
benim ablammış o eşsiz varlık, taptığım insan..
--spoiler--
sen hiç burada olmayan, belki de artık yaşamayan bir yazarın hayatının izlerini sürdün mü ?
ben sürdüm, hakkında yazılmış 272 entrynin tamamını okudum.
witch: uludağ sözlük birinci nesil yazarı. yazarlık yaptığı iki yılda 2863 entry girip 50 başlık açmış. sözlükte en son şunları yazmış:
bazılarının iyi yazılırmış kaderi, bazılarının kötü..
bazıları mutlu olurmuş, bazıları mutsuz..
bazıları huzur kaynağıymış, bazıları huzur bulamazmış..
bazıları güzelmiş, bazıları çirkin..
olmayınca olmazmış işte.
ve hayat -ki canına tak etmişti- sus dedi artık.
görüşürüz belki sözlük, seviyorum seni.
--spoiler--
sonra hiçbir şey yazmamış. hiç. sözlük ben gidiyorum diye bi başlık açmamış.
neden gitti bilmiyorum. kaç entrysini okudum hatırlamıyorum. ama gidiş nedeniyle ilgili bi iz bulamadım. dün gece sol framede ekşi sözlük gözüktü önce. sonra burada ekşi sözlük hakkında yazılanları okurken ona denk geldim.
eğer yaşıyorsa 23 yaşında. üniversiteye hazırlandığı sene 18 yaşındayken sözlükte hesap almış (b
kz: witch/#1545440).
ne kadar çok isterim onunla konuşmayı.
+ nasılsın muslukbasi ?
- ben biraz deliyim witch, sen nasılsın ?
+ farkettim onu.
- samsunlusun sanırım. çok güzel şehir.
+ evet öyledir. geldin mi daha önce.
- gelmek ne kelime, ramazan çadırınızda mikrofonu elime alıp uğurlama bile söyledim.
+ şarkıcı falan mısın sen ?
- yok. samsun' a arkadaşları ziyarete gelmiştim. onlarla beraber büyük bi çadıra girdik. orda değiştir oynuyolardı, ben de sahneye çıktım şarkı söyledim.
+ değiştir ne be ?
- hani trt de eskiden bi amca vardı. sen şarkı söylüyordun, sana " değiştir ! " diyodu sen de değiştirip başka bi şarkı söylüyordun. izmir marşıyla geliyodun falan. işte samsun' da ramazan çadırında öyle bi şeyler yapılıyodu, ben de çıktım şarkı söyledim.
+ gerçekten delisin sen.
- okul bitti mi ? okuduğum kadarıyla ek yerleştirmeyle odtü felsefeyi kazanmışsın.
+ ......
- çok özledim seni.
+ ........
- ya biliyorum çok saçma ama özledim. siz bu sözlükte nasıl dostluklar kurmuşsunuz öyle. ben de istiyorum aynılarından.
+ ........
- iyi dans ediyormuşsun kardeşim.
+ ........
- yavuz bingöl' den gitme şarkısını çok severmişsin. ben de çok severim, keşke gitmeseydin.
+ ........
- seni aradım biliyor musun ? twitter' a nickini yazdım, salak salak şeyler çıktı. bi kaç yere daha baktım bulamadım. nickaltına entry girenlerin çoğu ya silikti ya da senin gibi son entrylerini gireli yıllar olmuştu. yakın zamanda hala entry giren aktif bi yazara denk geldim ve irtibatınız olup olmadığını sordum. " bağımız koptu aradan çok zaman geçti " dedi.
+ .......
- söylediklerine göre çok güzelmişsin. zerre umrumda değildi bu biliyor musun ?
+ .......
- neden susuyosun ?
+ .......
- pardon, doğru ya sen yoktun. bi çay daha ? ama önündeki içmemişsin.
+ .......
- evet biliyorum. zaten garson da tip tip bakıyo bana. masada tek başımayım ve karşımda içindeki çay soğumuş bi bardak var. 6. his' e bağladım.
+ sana daha önce deli olduğunu söylemiş miydim ?
- geri geldin ! evet evet söylemiştin.
+ niye yapıyosun bunu ?
- ben, sen ve senin gibi yazarlara denk gelince kendimi düşünüyorum. mesela ölsem, ya da bi şey gelse başıma beni hatırlayacak birileri olsun isterdim. ne bileyim bi moderatöre sinirlenip gitsem... aslında ben senin var olduğunu ispatlamaya çalışıyorum. belki biri gelir, bi zaman sonra benim varlığımı hatırlatır diye. bi banka oturup sonra sadece kalkabilirsin. ya da banka oturup daha önce o bankta oturan insanları hayal edebilirsin. ben oturduğum bankın hakkını vermeye çalışıyorum. sen de buradan geçtin, sen buradaydın witch. konuştun, yazdın, güldün, ağladın, beni ağlattın. bu böyle kalmamalı, biri seni hatırlamalı.
+ ........
- yine sustun. aslında hiç konuşmadın. aslında biz seninle hiç çay içmedik. hatta ben bi kafeye gidip sanki sen karşımdaymışsın gibi konuşmadım. o tip tip bakan garson falan hep yalan.
şu an saat sabah 06:00 ve ben şu an 19:10 da gireceğim entryi yazıyorum kafamda.
şu an saat 18:51.
şu an ben seni şiddetle özlüyorum.
