bi' nebze kişilik özgürlüğüne tecavüzde bulunmama/bulunamama eylemidir. zira kimse kimsenin karakter ölçümünü yapamaz, herkes kendinden sorumludur. evet, böyledir bu. amma velakin;
-bu adam başbakanımız diye geçiniyorsa,
-bu adamın bizi tek ilgilendiren meselesi ülkeyi yönetecek olmasıysa,
bu adamın ülkenin çıkarları doğrultusunda davranıp davranmadığını, o adamı oraya çıkartan halk değil de kim karar verebilir? karakter tartışması burada şahsına değil, işinedir efendim işine. işi kim? biziz, bizleriz. o halde bizden başka kim karar verebilir, kim yargılayabilir, kim tartışabilir bunu? kim karşı çıkacak sen/ben/biz çıkmazsak? elin gavuru da gelir, işte senin/benim yapamadığım şu özeleştiriyi bizim yerimize bir güzel yapıverir.
bize nedir ki rte'nin kişisel hayatındaki karakter meselesinden? bizim tartışmaya çabaladğımız, ama bir türlü başaramadığımız olay, rte'nin yalnızca ve yalnızca başbakanlık karakterini tartışıyor olmamızı; rte'nin her iyi hareketine alkış tutup, kötülerini görünce göz yumanlara anlatmaktır. bunun bir kişilik davası değil, vatan, millet davası olduğunu kanıtlamaktır. arada anti-yorumlar oluyorsa da bu da rte'nin özel hayatını iş hayatına karıştırıyor olmasıdır. olay bu kadar basittir.