Öncelikle şizofreni'nin bilimsel tanımıyla başlayalım,
Şizofreni; düşünüş, duyuş ve davranışlarda önemli bozuklukların görüldüğü, hastanın kişiler arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak kendi dünyasında yaşadığı, genellikle gençlik çağında başlayan bir ruhsal hastalıktır.(1)
Peki nasıl bir şeydir bu ruhsal hastalık, hiç düşündünüzmü ?
Çevrenizde şizofreni bir kişi oldumu? veya bir yakınınız bu hastalığa yakalandımı?
Şizofreni, olmayan bir gerçeğe inanma hastalığıdır, olmayan gerçek derken yani daha önce hiç yaşanmamış, var olmamış bir şey.
olmamış bir şeyi yaşamış olmak, evet sizede garip gelmiyormu, olmamış yaşanmamış fakat gerçek.
şizofreni toplumda bilinenin aksine yalan uydurma sonra o yalana kendisininde inanma hastalığı değildir, eğer öyle olsaydı yalan söylediğimizde bir süre sonra arka arkaya o yalanın devamını kafamızda oluşturup yalan söylemezdik.
o zaman bizimde şizofreni olmamız gerekirdi. belkide öyleyizdir, kim bilebilir? bir şizofreni tedavi olmadan asla kendisinin hasta olduğunu anlayamaz.
şizofreni hastaları yalan söylemez. sadece yaşadıklarını söylerler, onlar beyinlerinde o anlattıkları şeyleri gerçekten yaşamıştır. var olmayan gerçekleri.
Şizofreninin en kötü tarafı gerçekle gerçek dışını ayıramamaktır. Bir düşünün, tanıdığınız insanlar ve yerlerin, sizin için en önemli anların, ortadan kaybolmadığını, aslında ölmediğini ama zaten hiçbir zaman var olmadığını öğreniyorsunuz, bu nasıl bir cehennem olurdu? "(2)
(1)-wikipedia
(2)-akıl oyunları filminden bir replik.