karatecileri eze eze bitiremedikleri kulüp, spor vs.
uzunca bir zaman judo yapmışlığım vardır lakin şu vahşete hala alışamadım.
adamın teki karatecidir, kulübe gelir. başımızın üzerinde yeri var. yavaşça mindere davet edilir. birkaç hareket göstermesi istenir.
hemen bir tekme havalarda uçarak gelir.
kırmızı-kahve kuşaklı bir judoka çıkar mindere.
tatlı tatlı sorar: "bir daha yapsan olur mu?"
aynı tekme yine dönerek gelir. (herkes hayran adama.)
kızıl kuşaklı herif adamın minderdeki ayağına sıkı bir çelme takar. adam yerlere yuvarlanır, tam kalkmaya yeltenirken kızıl kuşak (vahşi) kemerinden tutarak bir daha adamı fırlatır.
karateci asılır tekmelerine, attığı her tekme adamın kolunun iç kısmında patlar.
afallamasından kurtulan karete üstadı adama sıkı bir tekme atar, biri karnına diğeri koluna...
judoka karnına inen tekmenin acısıyla çılgına dönmüş vaziyette adamın ayak bileğinden tutarak sırasıyla belini omzunu ve kafasını mindere vuracak şekilde hızlıca çeker.
o acıyı yaşayan bilir. sırtın mindere çarptığı anda ciğerlerin çıkacak gibi sızlar.
yetmezmiş gibi adam karete kit'in üzerine atlar ve kolunu boğazına dayar. bu kısım gerçekten adamı boğmak içindir, hiç şakası yok. 15- 20 saniyeden uzun tutulmaz zaten.
karate kit'imizden sıkı yumruklar havalarda uçuşur, adam eğer bileğini yakalayacak olursa onu sağ avcunun içine denk gelecek şekilde bükerek kırmaya yahut incitmeye çalışacaktır, çünkü malum karateci rahat durmamaktadır.
sonra içlerinden biri "sensey" diye canı çıkacak gibi bağırır. judoka hemen yerine geçer, diz çöker ellerini minderin üzerine koyar "rey" diyerek eğilir. yerlerde yuvarlanan misafir hala nefes almaya çalışmaktadır.