öte yandan "rızaen" kelimesinin bir anlam ifade ettiğini düşünenler de var. on beş yaşından küçük bir çocuktan bahsediyoruz. bu çocuğun cinsel ilişki konusunda nasıl bir rızası olabilir? on beş yaşından küçük bir çocuk kandırılmaya müsaittir, bu çocuk cinsel ilişkiyi istediğine ikna edilebilir. tacizci/tecavüzcü insan bu çocuktan "istiyor musun" sorusuna "evet" cevabını bir şekilde alabilir. çünkü çocuk bunu düşünemez, sağlıklı karar veremez. bu durumda, aslında işlediği bir suçken ve adı da tecavüzken bunun ismini iki tarafın karşılıklı rızasıyla gerçekleştirilmiş cinsellik koymak da bal gibi tecavüzcüyü korumaktır.
keza, mağdurla faili evlendirmek de öyledir. mağdurun ruh sağlığı için belki de en iyisi bu iki insanın birbirini bir daha görmemesini sağlamakken devlet eliyle kadın tecavüzcüsüyle bir ömrü geçirmeye mahkum ediliyor, her gece aynı yatağa giriyor, belki de her sevişmelerinde o tecavüzü bir daha yaşamıyor. Ailesi zaten bu kadını korumuyor, kirletilmiş namusunu temizlemek için tecavüzcüsüyle evlendiriyor. tecavüzcüsünün de kadını umursamadığı ortada, bu kadını koruması gereken geriye kalan tek kişi devlet. o ne yapıyor, tecavüzcünle birlikte yaşarsan onun cezasını indiririz diyor. e burada kadını koruyan kim? mağduru kim koruyor? kimse. hiç kimse.
