tanım 1 artık ilker yasin, erman toroğlu tarzı adamlara maç anlatılmaması gerektiğini bir kez daha bağıran maçtır. katlettiler maçı! trabzonspor'un savunma taktiğini, kontra atak futbolunu hem anlamadılar... hem de böylece saygısızlık yaptılar.
tanım 2 litvanya-makedonya basket maçı ve muhteşem yüzyıl ile birlikte izlediğim maçtır. bir yanda makedonya'nın, diğer yanda trabzonspor'un beklenmedik galibiyetler alması çok güzeldi. trabzon, inter'i dize getirirken muhteşem yüzyıl'da papa'nın, kanuni karşısındaki çaresizliğinin aynı ana denk gelmesi başka bir detaydı.
tanım 3 kaleci tolga'nın milano panteri olduğu maçtır. colman ve zokora üst düzey performanslarıyla, dünya standartlarında futbolcu olduklarını kanıtladılar.
(bunların dışında... tecrübesizlikten dolayı, zaman zaman bireysel hatalar oldu. ama genel olarak trabzonspor, takım mücadelesini çok çok iyi yaptı. ha bak yenilebilirdi de dün, berabere de bitebilirdi. ama gidip deplasmanda çatır çatır hücum futbolu oynuyamıyorsan... dün akşam trabzonspor'un yaptığını yapacaksın.
dün akşam ki maç... bana lucescu'lu galatasaray'ın, beşiktaş'ın, zico'lu fener'in avrupa'daki maçlarını hatırlattı. aslında trabzon'un, benfica deplasmanında ilk yarıdaki oyunu, bilbao deplasmanındaki beraberliği dün akşamın habercisiydi.
peki bundan sonra? artık trabzon çok çok avantajlı. ama avrupa tecrübesi sıfır olduğu için, grubu lider de bitirebilir. sonuncu da... ama kesin olan kendi sahasında 7 puan toplayacak trabzonspor'un turlayacağı. olur mu? dün akşamdan sonra, neden olmasın? tek soru işareti; tecrübe!!!
şimdi bu zaferin işe yaraması için lille galibiyeti şart.)
