yok. hiç olmadı da zaten. ülkeyi diktatörlükle yöneten adamların, atatürk ilkelerinini silip atma fikri yavaş yavaş işliyor. önce laikliği yok saydılar, sonra devletçilik, şimdi de hepsi...
üstelik bu kararları tek başına alan bir hükümetten bahsediyoruz. her şeyi dikte eden; yani zorla kabul ettiren bir hükümet...
milletin iradesi sosyal, siyasi ve ekonomik alanlarda yok sayılıyor. hükümete karşı çıkan çatlak sesler birer birer içeri alınıyor. nerede atatürkçü var, nerede milliyetçi var; hepsinin kalemi kırılıyor. ''sen sus, biz işimizi görelim'' deniyor.
tabii, biz yine boş konuşuyoruz. isteyen istediğini yapıyor ve bu insanları sandık başında destekleyenler çıkıp da hiçbir şey demiyor. işte o insanlar ve bu işin baş sorumluları, gerici, çağdaş olmayan ve milliyetçilik gibi, cumhuriyetçilik gibi, halkçılık gibi bu ülkeyi bir arada tutan bütün değerleri ayaklar altına alarak, hayal ettikleri türkiye'yi yavaş yavaş oluşturuyorlar.