jean jacques rousseau

entry176 galeri
    11.
  1. Mülkiyet hakkına karşıdır. Mülkiyeti zenginlerin gücünü artıran, fakirleri de aç bırakan bir kurum olarak görür. Mülkiyet rousseau'ya göre eşitliği bozar. Bu yönüyle bir Locke'den* ayrılır. Mülk sahibi olmak ya da zengin olmak kesinlikle siyasi iktidarı ele geçirme ya da ülkede egemen olma yönünde hak bahşetmez. günümüz demokrasileri açısından da bu geçerlidir. ancak her ne hikmetse anayasal demokrasilerin kurucuları arasında locke başta gelir. Rousseau ise totaliter rejimin ve mutlakiyetçi görüşün savunucusu olarak kabul edilir. zannımca bunun sebebi, rousseau'nun eserlerinde çelişkili ifadeler kullanmasından kaynaklanmaktadır. Şöyle ki:

    toplum sözleşmesi yapanlar o toplumda yaşayan insanlardır. yani iktidarın kaynağı halktır. rousseau'ya göre herkesin özgürlüğü devlet tarafından güvence altına alınmalıdır. bunun için de bireylerin tüm haklarını devlete devretmesi gerekmektedir. yani bireyler üstün irade olan devleti kabullenmelidirler. işte rosseau'nun çelişkisi burdadır. hem locke gibi devletin özgürlükleri korumak için varolduğunu söylemekte hem de görüşüyle çelişecek şekilde kişilerin hak ve özgürlüklerinden devlet lehine vazgeçmeleri gerektiğini söylemektedir.

    Buna gerekçe olarak toplum sözleşmesi* isimli kitabında şunları söyler: "herkes hakkını devlete devretmektedir, yalnız devrettiği kadarını da devletten geri almaktadır. Çünkü bu durum herkes için aynı olunca hiçkimse bunu diğerlerinin zararına kullanmayacaktır." bir anlamda eşitliği savunur. Bu açıdan bakıldığı zaman sosyalist bir düşünür imajı çizer. ama savunduğu eşitlik köleler arasındaki eşitliktir. özgürlüksüz eşitliğe razıdır.
    1 ...