yıldızımın hiç barışmadığı öğretmenlerdir. liseden tut, üniversitenin sonuna kadar hep aksi geldiler.
hatta bir keresinde, üniversite ikinci sınıfta kuantum fiziğinin ilk dersiydi. hoca içeri sükse yaparak girmek istiyordu ve şöyle giriş yaptı. " atom üzerine, beyin fırtınası yapıp, kendimize göre bir tanım üretelim" dedi. çoğu öğrenciden tek tek cevap alıp tahtaya yazdı. ben de söz hakkı isteyip şunu dedim. " atom, sonsuz bölünebilirliktir." hoca bana baktı, herhalde gelip öpecek alnımdan. aynen şöyle dedi. " çok film izliyorsun, öyle saçmalık mı olur?" sonra da tanımımı tahtadan sildi. o gün bugündür fizik üzerine konuşamıyorum. biri ağzıma vurur diye yine.