edebiyatımızda eksikliği bolca hissedilen tarihi roman bölümünü ele alarak yazın hayatında sağlam bir adım atmıştır. Kuşatma 1453'le tanıştım ve kendimi sanki istanbul'un fethindeymişim gibi hissettiren başarılı edebi üslubundan epey etkilenmiştim. Kitapta fatih'in kendiyle konuştuğu bölümler epey güzeldi kanımca. Ardından çıkardığı kitapların da hepsini alarak kendi kütüphanem de bir okay tiryakioğlu bölümü oluşturdum kısaca.Yazdıkları klasik olacak kadar güzel mi değil tabi ki ama yine de sizi o zamana götürüyor ve tüm kitaplarında farklı şeyler deniyor.
Mesela Kuşatma kitabında fethi saati saatine anlatırken yavuz kitabında kitabı yavuzun ağzından kanuni kitabında ise olay örgüsünü 3'e bölüp kanuni,vehimi orhun çelebi(kanuni'nin suikastçisi) ve pargalı'nın ağzından anlatıyor. Bu bile kitaplarını alıp okumak için gayet yerinde bir sebep bana kalırsa.