insanlık tarihinin buğüne kadar ki tutumları, kronolojik ve sosyolojik açıdan irdelendiğinde: günümüz postmodern toplumunun "dışladığı" ölçekte, uzak durulan bir olgu değildir. freud'un bahsini ettiği polinezya ve diğer primitif düzendeki toplumlarda kabul görmüşlüğü söz konusudur. bizim ilkel yaftasını yüklediğimiz toplumlar, bu duruma modernite kavramıyla harmanlanmış insandan daha "olumlu" bakıyordu. bunda şüphesiz; ilkel beşerin, değer normu veya tabu denen kavramları, el üstünde tutmayışı; amian deyiş ile; "kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı" minvaldeki deneyimlere ses çıkarmamasıdır. bu bağlamda; olayı başarılı süzümlemişlerdir. zira; insan tabiatı gereği; ailevi yakınlığı olsa dahi; kadın veya erkeğe cinsel tandans besleyebilir. bu onun en tabi arzularındadır. ancak bahsini ettiğimiz üzre; geçirilen dönem ve başat statüdeki yöneticilerin bireysel yargıları nihayeti ile, bulunduğuuz çağa kadar, gözden sakınılan bir abajur misali varlığını korumuştur. bununla birlikte; kısa vadede olmasa da; uzun vadede insanoğlu'nun bu hususu şimdikinden farklı ve geniş bir perspektifte ele alacağından; geçmiş yasaklar ve doğmaların bu yılda devrilmiş olmasından yola çıkarak, varsayımlayabiliriz.