güneşine güvenilmeyen bir mart günü -ki takvim yaprakları bunu 16 mart olarak lanse etmiş- istanbul bakırkoyde doğmuş.. doğumu önemli bir olaymış gibi geçmemiş kayıtlara. normal bir doğum denip devam etmiş dönmesine dünya. ardından biraz büyümüş. konuşmayı ailesinin dilinden sökmesi kolay olmuş.
50.yıl ahmet merter ilköğretim okulunda okumuş. hayatında ilk darbeleri o yıllarda yemiş. okurken büyümeyi ihmal etmemiş. sonra ali fuat cebesoy'da dirsek çürüttüğümüz orta okullu yıllar.. hayatının en popüler dönemidir ayrıca. en fazla teklif aldığı yıllardır, okuldaki çoğu güzel kızın diline pelesenk olmuştur yuruyedurex. o söylememiştir bu sözleri, yıllar sonra orta okuldaki kızlar söylemiştir.
yeteri kadar büyüyünce florya tevfik ercan anadolu lisesine girmiş ve orda da 3 yıl kadar büyümüştür.. hayatının en sarı kırmızılı geçtiği dönemlere denk gelmiştir bu yıllar. o sıralar bir de galatasaray'da basketbolda oynamıştır.
neyse , her anne baba gibi onunkiler de biricik oğullarının mühendis, doktor falan olmasını istemişler ama onun kafası bu meslekleri elde edebilecek kadar meziyetli degilmiş. bu sistem izin vermiyormuş onun bu meslekleri yapabilmesine. hep 100 üzerinden kaale alınmayacak sayıları alıyormuş lise yıllarında ve bu yüzden 100lerle ve yüzsüzlerle arası hiç iyi olmamış.
şimdilerde çalışıyor. tek kalıba sığmayan bir yazan ayrıca. yayınlanmış yazıları, şiirleri varmış. ve inanabiliyor musunuz bir de sevilen biriymiş.
-heee unutmadan hala büyüyormuş.
-eşek kadar oldun.. ne büyümesiymiş hala..
