insan olarak kendini kimseden ayrı tutmazdı. hizmetcisi ile birlikte yemek yerdi. yaşayışında halkın içinden biri gibi yaşardı. iyilik etmeyi severdi. herkesle iyi geçinirdi. güler yüzlü tatlı sözlüydü. söylerken gülmezdi. üzüntülü görünürdü. fakat çatık kaşlı degildi.aşagı gönüllüydü, fakat alçak tabiatlı degildi. heybetliydi. yani, saygı ve korku hasıl ederdi.
herkese acırdı. mübarek başı hep önüne egik idi. her çagırana "efendim" diye seslenirdi. kimsenin yanında ayaklarını uzatmazdı, diz çöküp iki büklüm otururdu. kendini kimseden üstün tutmazdı. kimseyi dögdügü, sögdügü görülmemiştir. hastaları ziyaret eder, cenazelerde bulunurdu. gönül almak için kafirlerin hatta münafıkların hastalarınıda ziyaret ederdi.
yolda karşılaştıgı müslümana önce kendi selam verirdi. misafirine hizmet eder "bir toplulugun en üstünü hizmet edenidir"diye buyururdu.
kahkalar ile güldügü hiç görülmemiştir. sessizce tebessüm ederdi. hep düşünceli, hüzünlü görünür, az söylerdi. birisi gelip mübarek yüzüne bakınca terlerdi; "sıkılma! ben melik degilim, zalim degilim, kurumuş ekmek yiyen bir kadının ogluyum" derdi. hayası çoktu. konuştugu kimsenin yüzüne bakmaya utanırdı. kendisinden bir şey istendiginde yok dedigi hiç görülmemiştir, var ise verirdi, yok ise sukut ederdi. hiçbir şeyi ugursuz saymazdı. gıybet edeni, başkasını çekiştireni dinlemezdi.
birde son birşey; çok vefalıydı, çok vefalıydı. hemde çook onun vefısını mahşer aleminde göreceksiniz.
not:yazarken bile insanın tüyleri diken diken oluyor. çok duygulandım be sözlük.
eksileyen arkadaş istedigin kadar eksile onun ahlakında inançsızlarada merhmet vardı.ALLAH SENDEN RAHMETi, MERHAMETi ALDIYSA BEN NE YAPAYIM.