yıl 2004, atatürk lisesi- anadolu lisesi liselerarası futbol şampiyonası final maçı.
maç 1-1 biter ve seri penaltı atışlarına geçilir. ve 4. penaltıyı kullanmak üzere beden eğitimi hocası beni görevlendirir. atatürk lisesi 2 penaltısını kaçırmıştır ve ben atarsam liseler şampiyonu oluyoruz.
alex de souza gibi keskin bakışlarla kaleye bakıyorum, kaleci de bana, kaleciyi ters köşeye yatırıp golü atıyorum ve sevincimi paylaşmak üzere kız arkadaşımın da aralarında bulunduğu tribüne koşuyorum.
ama bir terslik var, normalde son golü atan oyuncuya doğru koşması gereken arkadaşlarım kalecimize doğru koşuyorlarmış, bende arkamdan geliyorlar sanıyorum. koskoca tirübüne tek başıma koştum ve sarı saçlı beyaz tenlime sarıldım, "tebrik ederim canım" dedi. alnından öptüm, "hadi koş arkadaşlarınla sevin dışarda yine görüşürüz" dedi. dediğini yaptım.
ne güzel bir gün ne güzel bir anıydı. sarı saçlı beyaz tenlim şimdi adıyaman'da matematik öğretmeni ve evlenmek üzere. o beni unutsa da üzerinden yıllar geçmesine rağmen ben bir tek bu anı unutamadım.