öğrenmek, tartışmak merakını kötülemek, bunu din-dışı göstermek niyetiyle, "yanlış ve eksik de olsa bize verilenle yetinmek, öğrenmeye kalkmaktan yeğdir," dediği yaşında pascal, umutsuz bir hristiyandı. oysa, "denizler biraz yükselse, ısıda şu kerteye varan bir değişiklik olsa, yeryüzünde hayattan bir iz bile kalmaz," diye diye, otuzundan sonra tıp öğrenimi yapan ve afrika'daki zencilerin yaşayışını biraz olsun iyileştirmeye koşan albert schweitzer, umutlu bir hristiyandır. diyeceğim, gelişmesi içinde alınınca, dinsel öğretilerin bile, insanoğlunun umutlu eylemini kesin olarak engelleyemediğidir.