harry potter

entry613 galeri video5 ses1
    185.
  1. bugün bu kitaplar hakkında yazdığım iki yazıyı buldum. tamamen şans eseri... bu arada, bunları on beş yaşında yazdığımı belirteyim, ona göre değerlendirin...

    --spoiler--
    bu da bir eleştiri yazısı. dikkatimi çeken şeyleri paylaşmak istedim.

    1. harry potter' da bağımsız bir yargı organı yoktur.

    kitaplardan açıkça anlaşıldığı üzere her şey bakanlık kontrolünde yürümektedir. suçlular da bakanlık' ın bir bürosu olan sihirli yasal yaptırım dairesi' nce yargılanmaktadır.

    büyülü dünyada yasaları koyan da, uygulayan da, denetleyen de hep bakanlıklar gibi komitelerdir. bu dünyanın yasaları diyebileceğimiz kuralları da (mesela gizlilik nizamnamesi) uluslarası büyücü konfederasyonu gibi oluşumlar koyar, aynı şekilde ülkeler de bu konfederasyon tarafından cezalandırılabiliyor (mesela fantastik canavarlar nelerdir nerelerde bulunurlar? kitabında tibet' in ceza aldığı yazıyor.)

    konfederasyondaki kişiler hukuk adamları mıdır bilemeyeceğim ama bu kurallara uymayan bireyleri yargılayanlar bariz bir şekilde bakanlık görevlisi. sihirli yasal yaptırım dairesi' nin bir alt birimi olan seherbaz bürosu' ndaki seherbazlarca yakalanan suçlular bu dairedeki diğer çalışanlarca yargılanıyor; ki sihirli yasal yaptırım dairesi hemen bütün daireleri kapsayan en büyük daire. harry' nin davasından da hatırlanabileceği gibi bakan ve müsteşarı' nın hakimliğinde bile bir dava yürütülebiliyor.

    2. yüksek yargı

    büyüceşüra ülkenin ileri gelen büyücülerinden oluşuyor. dumbledore, alastor moody, barty crouch... ama yine de sihir dünyasındaki bloklaşma burada da var.

    dumbledore' un himayetinde ölüm yiyen severus snape ceza almadan kurtuluyor, aynı şekilde lucius malfoy' un para kesesi de bir çok ölüm yiyen' i kurtarıyor. bu da yargının bağımsız olmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

    3. demokrasi

    bunda fazla konuşmayacağım. minik bir alıntı yapacağım.

    scrimgeour sihir bakanı olarak cornelius fudge’un yerine getirildi

    getirildi! seçilmedi yani. oy yok mu? kişinin kendini yönetecek kişiyi seçme hakkı yok mu?


    büyülü hukuk sadece miras olarak bırakılan şeylerin bakanlık tarafından elde tutulma süresini güvence altına alıyor anlaşılan. uzun sözün kısası, büyülü dünya' da hukuk yoktur.

    ekleme

    alıntı sahibi: çağlar boyu quidditch
    yanında her zaman bir asa taşıyabilme hakkı 1692' de uluslarası büyücü konfederasyonu tarafından verildi.

    alıntı sahibi: fantastik canavarlar nelerdir, nerede bulunurlar?
    1750' de, uluslarası büyücülük sırları tüzüğü' ne 73. madde konuldu ki, bugün dünyanın her yanındaki büyücü bakanlıkları buna uyar.

    "her büyücü hükümeti kendi bölgesinin sınırları dahilinde yaşayan sihirli canavarların, varlıkların ve ruhların saklanması, bakımı ve denetiminden sorumlu olacaktır. böyle bir yaratığın bir muggle topluluğuna zarar vermesi ya da onların dikkatini çekmesi halinde, o ülkenin büyücü hükümeti uluslarası büyücüler konfederasyonu tarafından disiplin cezasına çarptırılacaktır."

    alıntı sahibi: fantastik canavarlar nelerdir, nerede bulunurlar?
    uluslarası büyücüler konfederasyonu bazı ülkeleri 73. maddeyi tekrar tekrar ihlal ettikleri için para cezasına çarptırmak zorunda kaldı.
    --spoiler--

    --spoiler--
    bu yazı yadigarlar yayımlanmadan önce yazılmıştır

    çapulcular ve eski türkler

    “bu yazıda arkeolojik bulgulardan yararlanılmıştır. ayrıca yazı harry potter ve ölüm yadigarları hakkında bilgi içermektedir. bilmek istemeyenler okumasın”

    şimdiye kadar rowling’ in birçok mitten yararlandığı söylendi. ancak türk mitolojisiyle ilgili kayda değer bir yazılmadı. (en azından ben rastlamadım) aslında küçük bir araştırma yapıldığında çapulcuların hikayesinin birçok yönden türk mitolojisi’ ne benzediği görülür.

    öncelikle size vermek istediğim bilgi eski türklerle ilgili. eski türklerin saygı gösterdikleri hayvanların başında kurt, kartal, geyik ve ayı gelir. kuğu doğan gibi bazı kuşlara da önem verirler. köpeğe ise değer vermezler. göktürkler kurttan türediklerine inanırlardı. geyikten türediklerine inanan bazı kabileler de vardı. ve eğer anadolu zamanı türk masalları’nı okursanız geyik’ in yol gösterici olduğunu görürsünüz. i̇leride bunların hepsine örnek vereceğim.

    eğer harry’ i eski bir türk kabilesi ya da genci olarak görürsek, gözümüzde net bir manzara belirecektir. geyikten (james) türeyen harry kurda (lupin) saygı duymaktadır. kurt birçok kez hayatını kurtarmıştır. köpeği (sirius) sevmez(çünkü ailesini öldürdüğünü sanmaktadır) daha sonraları ayıya (sirius’ un animagus formu- ayı gibi bir köpek) önem vermeye başlar. gerçekten de ayı mitolojimizde sonradan önem kazanmıştır. anadolu’ da halkı koruyan dervişler genellikle derviş kılığındadır; harry’ i koruyan patronusu da bir geyiktir. geyik yol göstericidir. avcı delikanlılar geyiği kovalar ama yakalayamaz. geyik onları bir yere götürür.

    “omzunda ateşoku’yla bir ormanda yürüyor, gümüşi beyaz bir şeyi takip ediyordu. o şey ilerideki ağaçların arasında dolanıyordu, onu sadece yaprakların arasından görebiliyordu. yakalamak için hızını artırdı ama o hızlandıkça avı da hızlanıyordu. harry koşmaya başladı ve ileride bir yerdetoynakların süratlendiğini duydu. şimdi son sürat koşuyordu ve ilerisinde dört nala koşma sesleri duyuyordu. köşeyi dönüp bir açıklığa çıktı ve-“

    i̇şte başka bir hikaye. tamamını bulamadığım için özetini koyuyorum.

    “avcı bir genç karşısına çıkan geyiği kovalamaya başlar; ancak bir türlü yakalayamaz. geyik bir mağaraya girer, genç de onu takip eder. mağaranın içinde geyik kaybolur. mağarayı geçen genç bir düzlüğe çıkar ve cennet gibi bahçelerde mine hatun’a rastlar”

    eğer mavi kelimelere bakarsak iki hikayedeki benzerliği görürüz. şimdi de ölüm yadigarları’ ndan bir bölüm. aradan bazı cümleleri çıkardım. çeviri bana aittir. kırmızı kısımlara dikkat.

    “ağaçların arasında hareket eden parlak gümüşi bir ışık belirdi. kaynağı her neyse sessiz hareket ediyordu. işık usulca ona doğru yöneldi..
    … ve sonra ışık kaynağı bir meşenin arkasından çıktı. gümüş-beyaz bir maraldı, ay gibi parlak ve göz kamaştırıcıydı, karda tek bir toynak izi bırakmadan yürüyordu….
    …birkaç uzun dakika boyunca bakıştılar, sonra döndü ve gitti.
    “hayır” dedi harry, sesi az kullanmaktan çatlaktı “geri dön!”…
    … ormanın derinliklerine kadar harry’ e rehberlik etti, harry de hızlı yürüdü. durduğunda harry’ nin ona yaklaşmasına izin verdi. konuşabilir, harry’ nin bilmeye ihtiyaç duyduğu her şeyi anlatabilirdi.
    sonunda durdu. güzel kafasını bir kez daha harry’ e çevirdi, harry birden koşmaya başladı, içini kurcalayan bir soru vardı; ağzını açmasıyla (geyik) kayboldu.
    …gryffindor’ un kılıcı gölün dibinde yatıyordu….”

    kırmızı kısımlara dikkat ettiğimizde benzerlik iyice belirginleşiyor. rowling’ in lily’ e, dolayısıyla snape’ e, patronus olarak geyik seçmesi rastlantı mıdır? zaten harry’ e çatal boynuzlu bir geyik vermişken, niye iki kişiye daha geyik versin. hayvan mı kalmadı?

    yukarıda da belirttiğim gibi birçok kabile geyikten ya da kurttan türediğine inanmaktadır; ama köpekten türediğine inanan kabile yoktur. benzer bir şekilde james ve remus evlenip çocuk yapmışlar; ancak sirius ve peter evlenmemişti.

    peki öneminden bahsettiğim ama hp deki anlamından bahsetmediğim hangi hayvanlar kaldı? kartal ve kuğu. kartal ravenclaw’ un simgesi ve mitolojimizde sonradan önem kazanan bir kuştur. harry’ nin keşfettiği son hortkuluk ise ravenclaw’ un tacı. ayrıca şamanlar bu kuşa önem verir, büyü yaparken tüylerini kullanırlardı. ravenclaw’ sa birçok tılsımın mucidi kuğu’ ya gelince, o da cho’ nun patronusu.

    eski türk yerleşim birimlerinde şu üç figür bulunmuş: ağzında geyik başıyla bir ejderha; kartal başlı, kaplan ayaklı at ve çatal boynuzlu geyikle dövüşen bir hayvan. bnce bu üç figür de harry potter’ da yer bulmuş. birincisi ateş kadehi’ndeki birinci görevde ejderhanın ağzından kaçan harry. i̇kincisi, kaplan ayaklar atılmış olarak, hippogriff. üçüncüsüyse voldemort harry düellosu.

    biraz uzun bir yazı oldu. beğenmeniz dileği
    --spoiler--
    9 ...