insanlık tarihi boyunca hep var olmuş; süregelmiş bir ikilemdir. sanatın toplum için olduğu savı, birkaç yönden ikna edici değildir. ki bu bizi; "sanatın sanat için olması gerekliliğine" yöneltecektir. örneğin; felsefe'de olduğu gibi, nasıl ki felsefe yapmanın gayesi; entelektüel haz ve kültürlü marjinal kimlik sevgisi ise; sanatın gayesi de, "sanat yapmanın verdiği hazza" ulaşmadır. bu da bireye; tek başına iş görebilme, becerebilme lezzetini tattırır. dolaylı olarak; sanata bireyselliği yansıtır.