küçük adamım...seni ilk kez aynanın karşısında kendine bakarken gördüm dün akşam,tarak elinde saçlarına şekiller veriyodun,kendine bakıyordun,o 3 yıllık beyninle neler geçiyordu kimbilir aklınddan,kapının kenarından izledim seni,erkek-erkek bakışlar artist duruşlar.Sen doğduğundan beri düşündüğüm tek şey dünyanın en güzel parfüm kokusunun sende olduğu ve hiç bir insan oğlunun bakışlarının senin kadar etkileyici olmadığı.Sonra yanına geldim beraber taradık saçlarını sende benimkileri taradın.saçlarıma dokunurken alnımdan öpüşünü ölene dek unutmıycam.Nasıl yaptın,nasıl aklına geldi?Kocaman insanların yapamadığını kimse öğretmeden nasıl yaptın?
Yaşadığım bütün kötü günlere rağmen asla pişmanlığım olmadın sen.Sen enbüyük mutluluk oldun.Zaten ağlamama bile izin vermedinki,nezaman bişey olup ağlamaya başlasam anniiii diyen sesini duydum ve sana öyle görünmemek için toparladım kendimi.Senin sayende ağlamayı bile unuttum.Sen bana ağlamayı,üzülmeyi unutturdun.Her anının tadını cıkarıyorum bitanem,sana dair hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan.burnunu ilk karıştırdığın günden tutta çişini ilk söylediğin güne kadar..mucizesin sen.sen benim güçlü dayanıklı oğlumsun.çoğu kez senin gücünü örnek alıyorum.Kolundan kan aldıklarında büyük insanlar gibi kafanı başka yöne çevirip ağlamadan duruşun..yerim ben seni yaaa
bu lanet dünyada yaşamak istermisin diye sormadan doğurdum seni..ama şu dünyayı 100m2 bir ev gibi düşünürsek,biz; bize ait olan 10m2'nin en mutlu insanları olucaz küçük adamım..seni cok seviyorum adamım