6 sene önce onu ilk gördüğümde anlamıştım.o andı. lise 1. sınıf haziran ayının son salısıydı.o bir üst sınıftaydı.haylaz mı haylaz bir sınıf başkanı.sınıf defterleri kaybolmuştu.aramak da ona düşmüştü, zaten müdürle arası pek iyi değildi.(bu kısmını sonradan ondan öğrenmiştim.) ben en arkada önümde kitap açık, ama dersle alakam da yok arkadaşlarla konuşuyordum.kafamı bir kaldırdım o!herkesi tek tek susturup can kulağıyla onu dinliyordum. sınıf defterini soruyordu hocaya.kaygılı değildi, daha çok umursamaz bir hali vardı.o halini düşünürken bile hala saçma sapan gülümseyebiliyorum.derken gözlerini gördüm.hayatımda gördüğüm en güzel gözlerdi, bakmaya kıyamayacağınız cinsten.sizi alıp derinlerinde boğan bir yeşil mi desem mavi mi.derken göz göze geldik.o zamana kadar bilmediğim, tarifsiz bir duyguydu bu.ruhumun bedenimi terk etmek üzere olduğunu hissettim, nefes alamıyordum ciddi ciddi.önümdeki kitabı bir oraya bir buraya çekiştirip duruyordum.derken o sınıftan çıktı.hala nasıl yaptım bilmem peşinden ben de çıktım sınıftan hocaya hiç bir açıklama yapmadan.hoca arkamdan heey! diye seslenince tuvalete gitmem lazım diye koridorda bağırmıştım, duymuştur herhalde.neyse benim bağırmam üzerine arkasını döndü.bana mı dedin dedi gülümseyerek.dizlerimin titrediğini hatırlıyorum.neyse ki durdugu yerin hemen arkasında kızlar tuvaleti vardı.kekeleyerek hayırla yok karışımı bir şey söylemeye çalıştığımı hatırlıyorum. sonra koştur koştur tuvalete girdim.evet efendim o an anlamıştım ona zil zurna aşık olduğumu.
