sözcüklerin simgeler oluşu. ağzımızdan çıkan sesler değildir sözcükler sadece. düşünürken bile kafamızdaki sestirler. bir dilsiz de sözcüklerle konuşur. fakat bsenin bilmediğin bir dilde konuşur, anlamazsın onu. bilen anlar. istediğin kadar ilim seviyen yüksek olsun, değil kız kulesinden, galatakulesinden bile baksan anlayamazsın.
körlerin de alfabeleri vardır kendileri için, onların da ifade tarzı sözcüklere bağlıdır. ama alfabeleri farklıdır. elne alıp iki harf anlayamazsın onların kitaplarından. fakat o sözcükler türetir o kabartmalardan.
sonuçta sözcük senin duyduğun şey değildir sadece. dar düşünenler için geçerli olan bir tanımdır o. sözcükler birer simgedirler. herkesin kendine göre anlama metodları olduğu birer simge.
okuduğu en edebi(!) gazetenin posta gazetesi olan birisinin anlamasını beklemediğim duruma sözkonusu olandır sözcük ve duygu ilişkisi.