'sözelci misin yoksa sayısalcı mısın?' sorusuna verilen dilciyim cevabı lise hayatım boyunca hep içten içe hoşuma gitmiştir. değişik ve güzel bir bölümdür. en azından o zamanlar öyleydi. dersinize giren öğretmenler ve o bölümde okuyan öğrenciler dışında derslerde neler döndüğü konusunda pek fikri olmaz kimsenin.
benim sınıfım da on iki kız, ben ve başka bir arkadaş olmak üzere iki erkek vardı. baya baya sağlık meslek lisesinde okuyan erkek sağlıkçı triplerindeydik yani. bu yüzden biraz daha meraklıdırlar diğer bölümde ki arkadaşlar, çünkü ne hikmetse dilci kızlar hep ortalamanın üstünde kızlar olmuştur. 'olm nasıl geçiyor dersler, çüş bunları siz mi çeviriyorsunuz-textlerden bahsediyor-' sorularından tutunda 'ee ayşe'nin dersleri nasıl?-sanki velisi ibne-,derken ayşe'yle bir izdivaç için ön ayak olmanızı isteyen(pezevenklik) dostlar ve ayşe 'nin durumunda on tane başka kız daha ve maruz kalınan bu muhabbetler benim lise hayatımın eğlencelerinin bel kemiğini oluşturmuştur.
okul müdürü bile o zamanlar açılan ilk dil bölümü öğrencileri olduğumuz için böyle biraz daha bizi el üstünde tutardı sanki diğer bölümlere göre. bu ve buna benzer nedenlerden ötürü biz kendimizi ayrıcalıklı görmekten alıkoyamazdık. ünüversite yıllarında ızdıraba dönüşecek olan bu karizmanın sonsuza kadar süreceğini düşünürdüm o zamanlarda. tabii ki fakülte kapısından girildiği anda iki senede bölümün verdiği havanın, bünyeden, üniversite hayatı boyunca ince bir 'tıs' sesi eşliğinde sönmeye başlayacağını tahmin etmek çok zordu.
aile'de bu dil konusuyla alakalı pek fikir sahibi değilse değmeyin keyfinize. derslere bırak karışmayı yorum dahi yapamadıkları için çok ulvi bir bölümde(!) olduğu sonucuna varıyordu insan ister istemez. yakın akrabalar ve aile dostlarının 'demek dil okyosun' diyip, guzide ingilizceleriyle 'hadi bakalım ver ar yu furom o zaman' ya da 'hadi biraz ingilizce konuş bakalım akıcı konuşabiliyor musun?' diyip insanı garip duygulara sevk etmeleri dışında dil öğrenciliği lise öğretiminin en zevkli yegane bölümüdür bence.
ancak lise bittikten sonra mümkünse üniversite tercih formuna ing. dil. ve edb. yazılacaksa iki kez hatta on iki kez düşünmelidir. çünkü bu bölümde gerçekten çalışmayana ekmek yoktur, vizeden bir gün önce finalden bir hafta önce çalışayım söylemleri bu bölüm için asla kullanılmaz. dersleri asmak demek bölümü bitirememek demektir zira. analiz ve projelerden bahsetmiyorum bile hepsi küçük çaplı tezciklerdir. yaptığınız üstünkörü bir proje öğretmene, sizin tüm akademik hayatınızı zehir etmeye yemin ettirtebilir.