orhun ene

entry145 galeri
    131.
  1. türk milli basketbol takımı'nın eurobasket 2011'deki başarısızlığında önemli bir sorumluluk sahibidir. sahadaki performansa geçmeden önce kadro seçimine biraz değinmek gerekiyor. benim takıldığım nokta izzet türkyılmaz'ın kadroya dahil edilmesi. gelecekte milli takımın önemli bir parçası olması beklenebilir ama şu anda milli takıma alınması çok doğru değildi. onun yerine doğuş balbay'ın kadroya dahil edilmesi belki de takımın çeyrek finale çıkmasını sağlayacaktı. zira hem kerem tunçeri hem de ender arslan çok formsuzdu ve doğuş balbay çok önemli bir katkı verebilirdi. doğuş balbay hem çok iyi bir savunmacı hem de oyunu çok iyi okuyabilen ve tempoyu kontrol edebilen bir oyun kurucu. yine de bu performanstan sonra konuşmak kolay geliyor. belki de orhun ene bunların olacağını bilseydi çok daha farklı bir kadro ile gelecekti. en azından bu kadro seçimi konusunda çok fazla üzerine gitmemek lazım.

    bir diğer konu ise orhun ene'nin pasifliği. maça nedense müdahale etmekte çok geç kalıyor veya hiç müdahale etmiyor. takım kötü giderken takımı ateşleyecek bir şeyler yapması gerekiyor. ama o, maçlarda çok sakin. büyük ihtimalle bu sakinliği karakteri ile yakından alakalı ama biraz daha agresif olması gerekirdi. hatta zaman zaman takımını uyandırmak için teknik faul dahi alabilirdi. zira bir teknik faul, smaç veya blok kötü giden bir takımı ayağa kaldırabilir. saha içinde ruhsuz bir şekilde oynayan bir takım varken orhun ene'nin biraz sorumluluk alması gerekirdi.

    oyunu doğru okuyamamak ise bir başka sorun. eurobasket 2011 öncesinde oynanan hazırlık maçlarında açıkça görülen eksikliklerden birisi pota altını zorlamamaktı. takım sürekli işin kolayına kaçıp dış şutlara yöneliyordu. zaman zaman pota altını kullandıklarında ise hep sonuç alınıyordu. takımın bu şekilde çok daha iyi bir basketbol oynadığını neredeyse herkes fark etmişti. sürekli dış şut atarak ve pota altındaki mücedeleden kaçarak başarılı olmak imkansız. bu problem çok açık bir şekilde görülmesine rağmen orhun ene buna bir çözüm bulamadı. turnuvada oynanan maçların bazı bölümlerinde pota altı kullanılsa da hiçbir zaman istikrar yakalanamadı. aynı şey son oynanan sırbistan maçında da yaşandı. ilk yarıda sürekli dış atışlara yönelen türkiye son derece etkisiz bir maç çıkarıyordu. ikinci yarıda ise özellikle enes kanter'i pota altında kullanarak bulunan sayılar ile maç kafa kafaya geldi. ama bunu da maçın geri kalan bölümünde devam ettiremeyince türkiye maçtan yenik ayrıldı.

    tabii ki bütün faturayı orhun ene'ye kesmemek lazım. ersan ilyasova, hidayet türkoğlu, kerem tunçeri ve ömer onan kendi standartlarının çok altında oynadılar. hatta kendi standardında oynayan oyuncu da yoktu belki de. turnuva boyunca bu kadar kötü faul atmanın da sorumlusu orhun ene olamaz. takım halinde biraz daha iyi faul atsaydık belki de çeyrek finale çok rahat bir şekilde çıkacaktık ve bu takımı alkışlayacaktık.

    bu başarısız performanstan dolayı orhun ene'yi kesip biçmeye hiç gerek yok. bogdan tanjevic de başarısız turnuvalar geçirdi ama 2010'da takımı dünya ikincisi yaptı. o yüzden orhun ene'ye sabır gösterilmesi gerekiyor. çok tecrübesiz olduğunu ve ilk resmi turnuvası olduğunu unutmamak gerekiyor. mutlaka o da hatalarını görüp o hatalarından ders alacaktır. bogdan tanjevic konusunda sabır gösterildi ve sonunda madalya geldi. orhun ene konusunda da aynı sabır gösterilebilir.
    0 ...