taze sevişmiş portakal suyu

entry2 galeri
    1.
  1. henüz prototip aşamasında, bir cafe açtığım taktirde müdavimlerine 15- 20 liradan gazlayamayı düşündüğüm groupie meyve suyudur. tabi hal böyle olunca mekanı şöyle bol civcivli retro dekorlarla, edith piaf'lı müziklerle renklendirmek şart. aksi takdirde kilosu şu kadar liraya geliyor amuniyim bardağını on katına satıyor vicdansızlar deyu eleştirecek burslu, kıt kanaat geçinen öğrenci yazarların karşısına içeceğe değil mekana para ödendiğini anlamayan varoşlar tadında dikilecek fedai yazarlar bulamayız.

    sonuçta hedef kitlemiz kazığı yerken anırmayacak, baba parası yiyen; altında arabası, kolunda ugg'li manitası kolej/özel üniversite gençliği ya da tomarla maaş alan, babasının mevkisi ve bağlantılarıyla kıyak iş bulmuş güruh değil mi a dostlar? ayrıca bu cümlemizden anlıyoruz ki baba meselesi önemli hafız. aileden birşeyler gelecek yani hocam. neyse şu hayata 1-0 önde başlama klişesini bir kenara bırakıp portakalımıza odaklanalım sevgili okur. sıkacağız onu, iyice sıkacaz ve suyunu çıkartacaz. çok para kazanacağız çok.

    bu son kullanıcıya pazarlama olayında dahiyane fikirlerim var hacı, mesela menü ilaç prospektüsü gibi olacak; yiyeceğin/içeceğin hikayesini, faydalarını falan anlatacak. bu hem biz bu işin üstadıyız bilmişliği ile güven verirken, hem de müşteriyle samimi bir bağ kurmamızı sağlayacaktır. eminim sağlayacaktır, zaten bizi samimi bulmayacak olanlar burslu, kıt kanaat geçinen öğrenci kesimi olacaktır ki lütfen mekanımdan siktirip gidebilirler mi acaba? tişikkirleer.

    ticari konularda devrim yaratacak nitelikte olan ve çok merak ettiğinizden emin olduğum diğer fikirlerimi araklayacağınız korkusuyla şimdilik yazmayacağım. şu menü meselesine, meşhur taze sevişmiş portakal suyum ile bir örnek vererek konuyu hem toparlayacağım hem de çaktırmadan değiştireceğim. ay çok zekiyim mihihihi:

    taze sevişmiş portakal suyu: egzotik duyguların groupie izdüşümü, fark yaratan insanların farklı içeceği.

    hikayesi: portakal ve mandalinanın paris sokaklarında başlayan aşkının öyküsü. eiffel kulesi'nin doruklarına çıkaran bir heyecan silsilesi, oh mon dieu! herşey rivoli caddesinde portakal ve mandalina'nın göz göze gelmesiyle başlıyor. bu aşk, onları şehvet dolu anlara sürüklediği gecelerden birine şahit olan mandalina'nın kardeşi limon'un da onlara katılmasıyla birlikte karmaşık bir hal alıyor. sonuçta baldız baldan tatlıdır ama limon ekşidir. mevsimine göre kullandığımız egzotik meyveler bu sorunu hem çözüyor, hem de yudumladığınız bu sofistike tadın temellerini oluşturuyor. şimdi yurdumuzda egzotik meyve mi yetişiyor da mevsimine göre yazıyorsun tırto demeyiniz, artık o gün migros'ta ne varsa yani...

    faydaları: farklı ve zengin gösterir. bir de c vitamini falan...

    fiyatı: 20 tl (o da siz değerli müdavimlerimize, varoşlara 30 tl çekip uzaklaştırıyoruz mekandan merak etmeyiniz.)

    bon appétit...
    0 ...