2009 yılı. 2010'un ilk yarısı, belki 8 ayı.
geçmişi özleme günlerim yine başladı. hayvan gibi özlüyorum. geçmişin kokusu varmış. tam burnumun ucunda şu an evet. hatırlatıyor her bir şeyi. iğrenç votka kokusu. mayışık gözler. her şey çok hızlı. çok çabuk. sesler. bir sürü ses. yuvarlanıyoruz. hava karanlık. eski koltuklarınız. onları çok seviyordum. turşu. o tat hiçbir şeyde yok biliyor musun? semih'i hatırlıyorum hep. sürekli. niye bilmiyorum. hava soğuk. üşüyoruz. semih var. yine. bahar gibi hava biraz. güneş vuruyor otobüs camından. her şey hızlı. konuşuyoruz. semih. letting the cables sleep. (lütfen seni üzmeye çalıştığımı sanma) ağlama sesleri. boğuk sesler ve loş görüntüler. dünyanın en eski bilgisayarından formspring'e giriyorum, sen sözlüğe. sözlük teman siyah sanki. kırmızı bir ışık var. uzun yazılar. mesaj bekliyoruz. sürekli. msn'de konuştuğumuz, deli gibi eğlendiğimiz günler. sözlükteyiz yine.
ben... ben çok özledim. çok!
mutlu olmadığımızı sandığımız günlerde hayvan gibi mutluymuşuz. bak yine zaman geçti ve geçmişi özlüyorum. her geçen seneyi özlüyorum. aşırı mutluyduk. makarnanın tadı bile başkaydı. hatırlasana.
aptalım.
sen benim ruh ikizimsin. senin mutlu olmana bile mutluyum aslında, ama mutluluğun aynı geçmişteki gibi. hatırlayınca garip oldum işte.