"bu devletin içindeki örgütlenmelerde yasal ve yasadışı örgütlenmelerde iki şeyi ayırmak lazım. birincisi, bütün devletlerde varolan istihbarat teşkilatların işi olan genellikle ve devletin veya hükümetin dış düşman olarak veya dış tehlike olarak algıladığı tehlikelere karşı bir örgütlenmesi vardır. istihbarat teşkilatlarının casusluk ve karşı casusluk teşkilatları bunu yaparlar. eylem de yaparlar bazı durumlarda. bu ortaya çıktığı zaman da genellikle ya cezalandırılır çok aşırı şeyler yaptıkları zaman cezalandırılır veya ortaya çıkmaz bir şekilde devam eder. buna karşı toplumlar, demokratik toplumlarda bir sürekli hareket ve mobilizasyon vardır. çünkü bunlar raydan çıkabilirler ve denetimden çıkabilirler. asıl türkiye'deki örnek ki başka ülkelerde de olan fakat türkiye'de çok belirgin olan örnekte esas sorun böyle bir örgütlenmenin yani her şeyi denetlemekten ziyade her şeyi ben bilirim, devletin aklı benimdir, benden başka kimse bu devleti benim kadar iyi savunamaz fikrine inancına sahip olmuş olan bir güç odakları devletin içinde ve çerçevesinde örgütlenirler. bu güç odakları bazı yetkileri kullanırlar, kanun dışı biçimde bu yetkileri kullanırlar ve esas olarak da topluma karşı bir güvensizliğin ifadesidirler. türkiye'de derin devlet tabiri doğrudur, yanlıştır tartışılabilir ama buradan ne anladığımızı aşağı yukarı biliyoruz. adını koymakta tartışabiliriz ama ne anladığımızı biliyoruz. bu seçilmişlerin, hükümete olan bir güvensizliktir ve devletin o aklının sadece ve sadece hükümetlerden de öteye o odaklar tarafından korunabileceği ve o odaklar tarafından topluma karşı da devletin korunabileceği bir zihniyet dünyasıdır ve o zihniyet dünyasından türeyen bir örgütlenme. ilişki tarzıdır. bu ilişki tarzı kısmen devletin içindedir, kısmen de devletin etrafındadır. örneğin sivil savunma teşkilatları türkiye'de bunun bir uzantısı olarak çalışırlar. diğer taraftan bir başka örneğini alayım. örneğin hükümetlerin ve idarenin esas görevi olması gereken iç güvenlik teşkilatlanması türkiye'de genellikle hükümetlerin ve idarenin denetimi dışında daha askeri bir yapıda devam eder. bu bir güvensizlik bir, topluma karşı bir kuşkucu derin kuşkunun ifadesidir. örneğin 1997'de içişleri bakanlığı ile genelkurmay başkanlığı arasında imzalanmış olan bir protokolden hareket eden emniyet asayiş birlikleri bu garnizon komutanlıkları içinde olan birlikler. bunların kuruluş zihniyetine baktığınız zaman genellikle mülki idari amirlerini, kaymakamı, valiyi gereğinde devre dışı bırakacak ve anında askeri yönetimin yerel ve genel askeri yönetimin kapısını açacak bir protokoldür bu. bütün bunlara baktığımızda derin devleti, eğer bu tabiri kullanacak olursak derin devleti bir kere yasadışı bir yetki kullanımı olarak tanımlayabiliriz. yasaların veya gizli kararnamelerle ki onlar da yasadışı konumuna hızla geçebilirler. bir yetki kullanımı, diğer taraftan topluma bakışta çok güçlü bir kuşku, bu toplumdan devlete kötülük gelir endişesi ve buna bağlı olarak da toplumun içinde o devletin o zihniyetinin kendine en yakın gördüğü ve diğerlerine karşı devleti korumak için hazır tutmaya çalıştığı, mobilize etmeye çalıştığı sivil çevreler. bu sivil çevreler elbette bu çerçevede daha çok milliyetçi bir zihin dünyası olanlardan devşirileceklerdir. çünkü burada aynı zamanda devletin kutsallığı inancı üzerinden o sivil çevreler harekete geçirilir. onlarla menfaat şebekeleri de kurulur, çeteleşme dediğimiz olgular böyledir. bazı durumlarda bu çeteleşmeler bir yerden sonra kendisi için de çalışmaya başlayabilirler. susurluk'ta ortaya dökülen ilişkiler ağı sadece devlet içinden değil, ondan bağımsız olarak da bu çetelerin çalışabileceğini gösteriyor. atabeyler çetesi diye bir şey çıktı ortaya, bunda da benzer bir şey gördük. yani sadece devletin içinden bütünüyle denetlenmesi söz konusu olan ilişkiler değildir bunlar ve devreden çıkabilirler."