bu belgesel izlendiginde bunyede olusan dusunce dırekt olarak o yıllarda genc asker yasıtlarımın silahla teror mucadelesi sırasında kendimin universite kapısında ve içinde oldugum oldu. ancak resmi gorulen o sehitlere fatiha okurken su an hala oldugu gibi düsünceleri kelimelere dokmek kolay olmadı. ''eksi sözlük'' yazarı ''wrathful lilith'' kusursuz bir yorum yapmıs. Aynen kopyalıyor ve altına imzamı atıyorum.
'' 93-95 yılları arasında yapılan harekatların -sadece- bir kısmını anlatıyor. 500e yakın asker şehit olmuş. yaşlarına bakıyoruz. 1973, 1974, 1975 doğumlu büyük çoğunluğu. yani o zamanlar 20 yaşındalar haliyle. yani ben ve (şanslı?) yaşıtlarım üniversitede iken, biz bu şekilde üniversitede okuyabilelim diye, kendileri zaten böyle bir şansa ve hakka sahip olamamış, zaten hayata leyleğin son yavrusu gibi şanssız, yokluk içinde gelmiş olanlar, biz böyle okuyabilelim akşam eve gidip anamızın yaptığı çorbayı huzur içinde içebilelim, gelecek planları yapabilelim, aydınlık güzel günler hayal edebilelim diye hayatlarından feragat eden, kendilerini feda eden, feda edilen yaşıtlarımız onlar. bizler otuzlarımıza geldik ölüp gideceğiz ama onlar hala 20 yaşında ve ölümsüz.''