yaz tatili sebebiyle hangi ayda olduğunu bilen fakat günlerle ilgili hiç bi fikri olmayan bi insanın yapabileceği hadisedir bu.
şöyle ki, ilkokuldan bi arkadaşımın bu haftasonu düğünü var. kız eve geldi davetiye getirdi, sonra bi kaç kez karşılaştık ne bilim facebookta etkinlik düzenlemiş falan. olay unutulamayacak kadar gözümün önünde yani. neyse ben bu düğün bugün -10 eylül- deyyu kalktım, kahvaltı ettim, bulaşıkları makinaya doldurdum hızlıca ortalığı sildim süpürdüm sonra duşumu aldım, saç makyaj derken 1 buçuk gibi çıktım evden. 10+ cm topuklularla yurumek zor diye caddeden taksiye bile bindim ki aslında yürüsem 20 dakikamı almaz. neyse işte bindim taksiye gittim salona, saat 13.45 civarıydı.
sonra ben içeri girerken *aaaay hoşgeldiniiiz -içsesleri:bu kim lan- diye çığıran tiplerle tokalaştım gidip oturdum. kimse yok tanıdığım etrafta.
dedim kız tarafı herhalde sonradan görünecek, pek düğün kültürüm yoktur. ama yok ne baska arkadaslardan ne de onların oturduğu sokaktaki tanıdıklardan hiç biri yok.
neyse gelin damat geldi. o an, 5 yaşındayken abimin kremaları yenmiş bisküvileri bana kakaladığı anki gibi bi hayalkırıklığı ve şaşkınlık vuku buldu hocam. bunlar olması gereken gelin ve damat değildi.
sonra açtım mobilden baktım etkinliğe, kendime aptal bile diyemiyorum artık hangi sıfatı uydurursun sana kalmış, düğün yarınmış. ben o an hiç tanımadığım 200 insanla hiç tanımadığım gelinle damatın içeri girmesi ve dans etmeleri için alkışladım. ve millet dansa adapte olmuşken sıvıştım ordan.
eve dönerken hiç tanımadığım insanların düğünü için gitmiş olan 5 lirama acıyarak yürüdüm.